allah ın dinine nasıl yardım edilir
7Allah’ın Yardım ve Zaferine Nail Olduğumuzda, (Tövbe Edip) Allah’tan Mağfiret Dilemeliyiz: "Allah'ın yardımı ve zaferi geldiği, Ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit , Rabbine hamd ederek O'nu tespih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir."
Gayri Müslimlere yardım etmek! Gayr-i Müslimlere yardım etmek! Müslümanlara Karşı Kafirlere Yardım Edenler Kafir Olmuşlardır!!! Kur’an’ı Kerim’de müslümanlara karşı kafirlere yardım etmenin büyük küfür olduğunu gösteren çokca delil vardır. Bu delillerden bazıları şunlardır: “Ey iman edenler!
NureddinYıldız #Din #Yardım #Allah1258) Allah'ın dinine yardım etmek ne demektir? / Birfetva - Nureddin YıldızSosyal Doku Vakfı & Derneği-Web sitelerimiz: l
Busebeble Allah'a Mütekellim denilir. Kur'ân-ı Kerîm'e de Kelâmullah tabir edilir. Allah'ın peygamberlerine bildirdiği vahiyler, onlara verdiği İlâhî kitablar, mahlûkatına gönderdiği ilhamlar, hep O'nun Kelâm sıfatının bir tecellîsidir. dinine yardım ederse Allah da ona yardım eder.. 2016-12
Allahın dinine yardım edin. lafons7275. Takip et. 12 yıl önce. ANKEBÛT suresi 10- İnsanlar içinde öyle kimse vardır ki: “- Allah’a iman ettik” der: - Sonra da Allah uğrunda bir eziyete uğratıldı mı, tutar insanların eziyetini Allah’ın (cehennemdeki) azabı gibi kabul eder (de dininden döner ve kâfir olur).
Recherche Site De Rencontre Suisse Gratuit.
Kategori Cezaevinden Sorular Açıklama İhsan üzere Allah’ın dinine nasıl yardım edebilirim? Halis Hoca Ebu Hanzala Bu sesli makalede Halis Hoca’mız Ebu Hanzala “İhsan üzere İslam’a hizmet etmek istiyorum. Bana nasihat eder misiniz?” sorununa cevap veriyor. Bir insanın ihsan üzere iş yapmak istemesi, Allah’ın cc ona rahmet ettiğini gösterir. Çünkü; Allah cc ihsan üzere iş yapan muhsinleri sever ve onlarla beraberdir. 2/Bakara, 195; 16/Nahl, 128 Kişiyi ihsana sevk ediyorsa, onu sevgisine ve beraberliğine sevkediyor demektir. Bu isteğiniz için O’na cc çokça şükretmelisiniz. İhsan üzere iş/ibadet/hizmet; Allah’ı cc görüyormuşçasına kulluk etmek; O’nu cc görüyormuşçasına kulluk edemiyorsak, O’nun cc bizi gördüğünü bilerek kulluk etmektir. Buhari, 50; Müslim, 10 İhsan; yüce Allah’ın şanına yakışır şekilde, bir işi en güzel şekilde yapmaktır. Bunun için üç şey tavsiye edebilirim a. Çokça Allah’a dua etmek Allah’ın cc güzel isimlerinden biri El-Muhsin’dir. O’na cc bu isimle yalvarıp, bizi sevdiği ve beraber olduğu Muhsinlerden kılmasını dileyebiliriz. Dua; yüce Allah’ın büyüklüğünü, kendimizin de acziyetini itiraftır. Dua; cahilliğimizi O’nun cc ilmiyle, acziyetimizi O’nun cc kudretiyle, zayıflığımızı O’nun cc gücüyle, ihtiyacımızı O’nun cc zenginliğiyle telafi etme yoludur. Her iş ve yönelişlerinde duayı ahlak hâline getirenler, yöneldikleri her işte O’nun cc yardım ve rahmetini bulurlar. Biz, ayakkabı bağı kopsa dahi, Allah’tan cc istemeyi emreden bir dinin mensuplarıyız. Tirmizi, 3682 Elbette kulluğun zirvesi olan ihsanı da Allah’tan istemeliyiz. b. Teknik bilgiler edinmek/öğrenmek Hangi alanda hizmet ediyorsak edelim, o alana dair teknik bilgileri öğrenmeli, sürekli kendimizi geliştirmeliyiz. Alanımıza dair kitapları okumalı, yenilikleri öğrenebileceğimiz düzenli yayınları takip etmeli; konuya dair varsa kursa/eğitime katılmalıyız. Unutmayalım ki İslam’da vesileler gayelerin hükmünü alır. İhsan bir kulluk biçimiyse, bizi ihsana ulaştıran vesileler de bir kulluktur, ibadettir. Bu uğurda verdiğimiz her çaba salih amel olarak amel defterimize kaydedilir. c. Gelişmemizi kontrol etmek İhsan bir zirveyse, bu zirveye çıkan basamaklar belli olmalıdır. Başladığımız nokta ile varmak istediğimiz noktayı iyi kodlamalı, ara basamakların ne olduğunu bilmeliyiz. Böylece gelişip gelişmediğimizi anlayabiliriz. Dışarıdan bir göze bunu yaptırabiliriz, kendimizi sınava tabi tutabiliriz, haftalık/aylık düzenli muhasebeler yapabiliriz. Ama mutlaka gelişimi kontrol etmek durumundayız. Aksi hâlde yerinde saymayı ihsan zannedebiliriz. Örneğin, bir işi yarım saatte yapan, on beş dakikada bitirmeyi ihsan sayabilir. Oysa bu ihsan değil, işte pratikleşmektir. İhsan kaliteyi arttırmak, kendinden bir şeyler eklemek, başkalarına faydalı olmaktır… Kemiyetten ziyade keyfiyetle, nicelikten ziyade nitelikle ilgilidir. Önemli bölümler 0020 İhsan nedir? 0059 Çokça Allah’a dua etmek 0145 Teknik bilgiler edinmek/öğrenmek 0221 Gelişmemizi kontrol etmek
Müslim kadınlar Allah’ın dinine nasıl yardım edebilirler? Halis Hoca Ebu Hanzala Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; Soru Müslim kadınlar Allah’ın dinine nasıl yardım edebilirler? Cevap Herkes kendi kabrine kendi başına gidecek, Allah’ın huzuruna kendi başına dikilecek, ve herkes Allah’a kendi hesabını kendisi verecek. Yani senin kocanın Allah’ın dinine yardım ediyor olması, senin Allah’ın dinine yardım ediyor anlamına gelmez. Kocan Allah’ın finine kendi gücü nispetinde yardım edecek, sende Allah’ın dinine kendi gücünün nispetinde yardım edeceksin. "Emrolunduğun tevhidi açıkça ortaya koy ve müşriklerden yüz çevir" 15/Hicr, 94 Akrabağlarını kaşısına aldı Ey kızım Fatıma dedi. Malımdan istiyorsan sana vereyim ama Allah’ın azabına karşılık sana yapabileceğim hiçbir şeyim yok dedi. Peygamberin bile yaptıklarının kızına bir faydası yoksa, bizim kocalarımızın veya kadınlarımızın yaptığının bize bir faydası yoktur. Her nefis kendi kazandığıyla Allah katında rehindir. Yani her nefis kendi hesabını verecektir. Bu işin bir tarafı kardeşlerim. İkinci tarafı ise Allah cc bu dine hizmet ederken sadece erkeklerin değil erkeklerin ve kadınların hep beraber bu dine hizmet etmesini istiyor. "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostudurlar. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyar, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. Allah’ın rahmet edecekleri bunlardır işte. Şüphesiz ki Allah, izzet sahibi, her şeyi mağlup eden Azîz, hüküm ve hikmet sahibi olan Hakîm’dir." 9/Tevbe, 71 Birçok ayette mümin erkeklerden ve mümin kadınlardan salih amel işleyenler. Yani kadınları da erkeklerle beraber zikrediyor. Onun için kadınlarınızın islam için çalışma yapmasına engel olmayın. Bilakis kadınlarınızın İslam için çalışmasının önünü açın, siz erkekler olarakta onları teşvik edin, yapabilecekleri ne varsa onlarda bu davaya takdim etsinler. Kocamın veridiği infak benim yerime geçer mi diye soruyor ablamız. Kocanın kestiği kurban ailenin yerine geçebilir, kocanın verdiği infak ailenin yerine geçebilir, ama asla bu Müslüman bir kadını İslama hizmet etmekten alıkoymamalı. Zeynep annemiz kendi elleri ile yaptığı işleri satıp infak ettiğinden dolayı Peygamberimiz’in sav yanına en erken gitmiştir. Allah Resulü nün sav hanımlarına alın infak edin diyecek kadar çok parası yoktu ama asla Zeynep annemizi Allah’ın cc dinine yardım etmekten alıkoymadı. Abdullah ibni Mesud'un hanımı olan Zeynep kocasından daha fazla kazanıyordu. Hatta kocasına sadaka bile veriyordu. Müslüman bir kadın bu dine yardım etmek istiyorsa mutlaka yardım edebileceği bir şey vardır. Yemek yapsın satsın, örgü yapsın satsın, birilerinin evini temizlesin, birilerinin çocuklarına baksın. Eğer infak etmek istiyorsa gönülden muhakkak onu bulup onu müslümanlara infak edebilir. Ebu Akil Ensari o kadar fakir olmasına rağmen Alah Resulü sav Müslümanların paraya ihtiyacı var dediğinde ben fakirim zaten verilen infaklardan bir payda bana verilir demedi. Fakirliğine aldırmadan giti bir yahudinin bahçesinde çalıştı sekiz avuç hurma aldı. Yarısını Allah Resulüne sav yarısını da evine rızık olarak götürdü.. Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…
Rahmet ayı olan Mübarek Ramazan Ayı’na girmiş bulunmaktayız. Ramazan Ayı’nda yapılan hayır ve hasenata kat kat sevap verildiği için Müslümanlar zekat ve sadakalarını haklı olarak bu ayda vermenin gayreti içine girmektedirler. Elbette ki, yılın her gününde zekat ve sadaka verilebilir, verilmelidir de. Çünkü, insanların her zaman ihtiyacı olup ihtiyacı olanlara yardımlarda bulunmak da büyük sevaptır. Dinimiz İslam’da Zekat kesin emirle farz olup şartlarını taşıyan her Müslüman belirlenen miktarda zekatını vermek zorundadır. Zekat ve sadakanın faziletini bildiğimiz için üzerinde fazla durmadan kime, neden, nasıl yardım yapılması üzerinde duracağım. Üniversitede okurken bir gazetede okumuştum. Erzurum’da bir üniversite öğrencisi harçlığının bir kısmını sadaka olarak bir dilenciye verir. Genç öğrenci dilencinin yanından ayrılmadan dilenci cebinden bir marlboro sigarası çıkarıp yakar. Bu duruma sinirlenen genç “ben harçlığımdan para veriyorum sen marlboro içiyorsun” der, verdiği parayı dilenciden zorla geri alır. “Ben veririm, kim ne yaparsa yapsın” diyemeyiz. Allahcc rızası için verilen bir paranın Allahcc’ın haram kıldığı işlerde kullanılması bize yarar yerine zarar da verebilir. Öyleyse biz; ister zekat ister sadaka ve isterse başka bir ad altında yapacağımız yardımların nereye, kime verildiğine dikkat etmemiz zorunluluk arz etmektedir. Allahü Teâlâ, “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder ve Allah yolunda ayaklarınızı sabit kılar, kaydırmaz.” Muhammed Sûresi,7 buyurmaktadır. İçinde bulunduğum ilmi seviye Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflere mana verecek yetkinlikte olmadığı için tefsirlere ve mesajlarına bakarım. Müfessirler “Allah'a yardım” ifadesinin Allahcc’ın emrini yerine getirmek dinine ve Resulüsavne yardım etmek manasında mecazı olarak açıklama getirmişlerdir. Yani, imandan sonra siz, Allah'ın emirlerini yerine getirmek suretiyle dinine hizmet edersiniz Allahcc’ta size yardım eder, sizi düşmanlarınıza muzaffer kılar ve savaş alanlarında, cihad mevkilerinde ayaklarınızı kaydırmaz sizi üstün kılar, açıklamasına yer vermişlerdir. Allahcc’ın dinine yardım etmek cihattır. Her Müslüman Allahcc’ın dinine ilmiyle, malıyla, canıyla yardım ederek Allahcc’ın yardımına mazhar olur. Yukarıdaki açıklamalarda cihat ile ilgili iki husus dikkat çekmektedir. Bunlar; 1-Allahcc emirlerini yerine getirmek, 2-İslam düşmanlarıyla savaşmak, Peygamber Efendimizsav Tebük seferinden dönüşte ashabına; " Küçük cihaddan büyük cihada dönüyoruz." buyurunca Eshab-ı Kiram Efendilerimiz büyük cihadın ne olduğunu soruyorlar. Efendimizsav; nefse karşı verilecek mücadeleyi "büyük cihad" olarak buyurmuşlardır. Yine başka bir Hadis-i Şerifte Efendimizsav, “Hakiki mücahit nefsine karşı cihad açan kimsedir” buyurmaktadır. Bir Müslümanın büyük cihadı yerine getirebilmesi için “İlim öğrenmeli”, “İlmiyle amel etmeli” ve “amellerini ihlas” ile yapması gerekmektedir. İlim, amel, ihlas olmadan hamasetle cihad olmaz! Bir Müslümanın dinini yaşayabilecek kadar ilim öğrenmesi farzdır. Âlimler buna “ilmihal” diyorlar. Ondan sonra öğrendiği ilmin gereklerini yerine getirerek amel etmeli ve bu amelleri ihlasla yani sadece ve sadece Allahcc’nın rızası için riyadan uzak yerine getirmelidir. Günümüzün en büyük cihadı, Allahcc’ın dinin öğrenilmesi, öğretilmesi, yaşanılması ve yaşatılmasıdır. Vereceğimiz zekat, sadaka ve diğer yardımları yaparken Allahcc’ın dinini öğreten kişi ve kurumların öncelikli olmasına azami derecede hassasiyet gösterilmelidir. Bunun dışındaki hiçbir etken bizi etkilememelidir. Yok efendim “bizim partiye oy vermediniz, bizim takımı tutmuyorsunuz, bizim mahalleden değilsiniz” gibi yaklaşımların hiçbir haklı tarafı olmayıp ölçümüz Allahcc’ın dininin öğretilmesi ve yaşatılması olmalıdır. Elbette ki, Tevbe Suresi 60. Ayette açıklanan zekat verilecek 8 kişiden diğerlerine de verilecek. Ancak, bugün Allahcc yolunda mücadele çok çok önemli ve öncelikli konumdadır. Yukarıda da açıklamaya çalıştığımız gibi herkes bulunduğu konum ve gücü nispetinde Allahcc’ın dinini öğretmeye çalışanlara yardım ederek kendisine yardım ettiğinin şuuruyla hareket etmelidir. Sonuç olarak; kime, neden, nasıl yardım yapılmasının bilinciyle hareket etmeliyiz.
Kardeşler; hayat bizi kirletiyor ve bizi kendimizden uzaklaştırıyor. Biz böyle değildik. Mânevi anlamda hep ileri giderdik. Ama ne olduysa uzun bir süredir ileri değil, geri gidiyoruz. Yavaş ama etkili bir değişim ve dönüşüm yani 'bozulma' içindeyiz. Değişiyoruz ama gelişmiyoruz. Yürüyoruz ama hedeflerimize doğru gitmiyoruz. Yaşıyoruz ama eskisi gibi sadece Allah cc için yaşamıyoruz. Kazanıyoruz ama eskisi gibi sadece Allah cc için kazanmıyoruz. Harcıyoruz ama eskisi gibi sadece Allah cc için harcamıyoruz! Farkındamısınız bilmiyorum ama aslında 'harcanıyoruz'. İrtifa ve değer kaybediyoruz İnanın bu gidiş iyi değil. Biliyorum belki bir çoğunuz yoruldunuz, belki bazılarımızın içine 'dünya suyu' kaçtı. Belki bazılarımızın 'kalbi' başka yerlere kaydı. Ama artık daha fazla dolaşmayalım, artık daha fazla oyalanmayalım. Aslımıza, özümüze ve Rabbimize 'dönelim' inşaallah. Çünkü gidecek başka kapı yok! Arkadaşlar; Çok çalışmamız lâzım. Çok gayret göstermemiz lâzım. Sahada çalışanların sayısı azaldı. Dertli insan neredeyse kalmadı. Genelleme yapmak istemiyorum ama geriye doğru gidiyoruz! İnanın çok çalışmamız lâzım.. Çok çalışmak demek, Allah'ın cc Dinine daha çok 'yardım etmek' demektir, yani eskisinden daha çok çalışmak. Daha çok 'din' için 'dava' için koşmak ve 'yorulmak' demektir. Biliniz ki; İslam düşmanları bizden daha çok 'çalışıyor' ve büyük 'hazırlık ve planlar' yapıyorlar. Biz ise yapabileceğimizin çok azını yapıyoruz ve daha kötüsü yaptıklarımızı büyük bir iş gibi görüyoruz. Halbuki büyük 'düşmanlar' sadece topla tüfekle yenilemez. Büyük kafa, büyük yürek ve büyük 'imânla' yenilir! O yüzden önce imânlarımızı arttırmalıyız. İmânlarımızı arttırıcı ortamlarda bulunmalıyız. Okumayı, sohbetleri ve cemaatleri asla terketmemeliyiz. Sohbetler ve cemaatler "okuçular tepesi" gibidir! O yüzden küffar hep cemaatleri yıpratmanın peşindedir! 'Şeytani güçlerin' bu ülkedeki en büyük hedeflerinden biriside 'cemaatleri' bitirmektir. Belki biz çok farkında değiliz ama cemaatler bu ülkede uzun yıllardır şeytani güçlerin 'oyunlarını' bozuyor yada geciktiriyor. O yüzden bundan çok rahatsızlar. Bunun üzerinde büyük 'hesaplar' yapıyorlar. Biz birbirimize uğraşaduralım, adamlar bizim topunuzu birden ortadan kaldırmanın ve etkisiz hale getirmenin hesaplarını yapıyorlar Allah cc korusun. Bari biz derdimizden 'davamızdan' ve sohbet ortamlarından 'uzaklaşarak' onların işini kolaylaştırmayalım. Dostlar; Allah'ın cc dinine eskisinden daha çok 'yardım ve hizmet' etmeliyiz. Hepimiz Allah'ın cc 'yardımcıları' olmalıyız! Yılmadan, yorulmadan, değişip bozulmadan O'nun dinine yardım etmeliyiz inşaallah.. Zor ve 'acımasız' günler yaklaştı. Küffarla büyük 'hesaplaşma' yaklaştı. Biz çok fazla farkında değiliz ama inanınız küffar büyük hazırlık içersindeler! Sürekli planlar yapıyorlar! Onların tüm bu 'hazırlıklarını' ve planlarını sadece bir şekilde bozabiliriz Allah'ın cc Dinine daha fazla ve hakkıyla 'yardım' etmekle. Adeta canımızı dişimize takarak dört elle 'davamıza' sarılmakla. Allah'ın cc dini için yaşamakla. Bunun başka yolu yoktur ve yakın gelecekte inanın buna çok fazla vakit bulamayabiliriz. Haydi, Artık ayağa kalkın ve O'nun cc dinine eskisinden daha fazla yardım edin. O'na cc yardım edenler asla yolda kalmazlar. Ve onlar aslında âhiretteki yerini hazırlarlar. Âhiret konuşanların değil, Koşanların olacak inşaallah. Selâm ile.. Abdülhamit Kahraman
allah ın dinine nasıl yardım edilir