allah ya azim entel azim

SevgiDuaları. bir. üç kere“ayetel Kürsi”, “ Nâs Suresi”ve “felâk Suresi”. 2. üç Kere“İhlas Suresi”7 Kere“Fatiha Suresi”. 3. 100 Defa “elhamdülillah” (hamd Olsun Allah’a) 4. yedi Kez “lâ ılâhe ılla ente sübhâneke ınnî küntü minezzâlimiyn.rabbî amiltü sûen zalemtü nefsî ve ente Erham’ür EyTevrat’ı, İncil’i ve Azim Olan Kuran-ı Kerimi İndiren! Ey Allahım Yerde ve gökte ne varsa hiçbir şey Sana Gizli Kalmaz. Gerçek Güç Sendedir, Gerçek hikmet sahibi Sensin. Senden Başka İlah Yoktur. Ey Rabbimiz, şüphesiz sen, insanları, geleceğinde hiç Borcluolan okursa,Allah onu,borcunu ödemeye muvaffak kilar,hicbir kimseye muhtac olmaz. Ve Bihakkismikellezi nadake bihi muhammedün sallallahü aleyhi ve selleme yevmel gari fe necceytehu aleyke ya rab. Inneke entel kerimül kebiru. Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim. Innekeentel kerimül kebiru. Hasbünellahü ve ni´mel vekil. Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim. Ve sallallahü ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi vesellem. Kenzül Arş duası ANLAMI. Tercümesi: Melik (kral), Hakk, Mübin Allah’tan başka ilah yoktur. Hakem, Adl ve Metin Allah’tan başka ilah yoktur. Rabbiğfirlive hebli min ledünke rahmeten inneke entel vehhabu. Birahmetike ya erhamerrahimine. kuvvete illa billahil aleyyül azim.Allahümme sıkkıslı kalbi falan ve ben filan ala muhabbeti ki ve celbil aşkı atiki hamilel mektubelil esmai ve behurimdil kelamil kadim ve habibikel keramya rahmanü yarahim kema el leyte beyne yusuf ve Recherche Site De Rencontre Suisse Gratuit. El-Azim Esmasının Anlamı ve Faziletleri El-Azim Sonsuz azametli, en büyük ve ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılmayacak kadar ve hayalin düşünemediği, gözün göremediği kadar sonsuz, büyük ve azametli büyüklüklerin sâhibi…Azamet, büyüklük mânasınadır. Hakikî büyüklük Allah’a mahsustur. Yerde, gökte, bütün varlık içinde mutlak ve ekmel büyüklük, ancak O’nundur ve herşey O’nun büyüklüğüne şâhiddir. Bu sıfatta da Allah’a herhangi bir denk bulunması Hak buyuruyor.“O, yücedir, büyüktür.” Bakara, 255 “Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O yücedir, uludur.” Şura, 4Cenab-ı Hak azimdir. Fakat O’nun azameti ancak kendine malumdur. Kullar O’nun büyüklüğünü tam olarak anlayamaz. Her namazın tesbihini çekmeden evvel okuduğumuz ayetel kürsünün sonunda “Vehüvel aliyyül azim” diyoruz. İşte burada Allah’ın azameti, büyüklüğünün ne kadar sonsuz olduğunu düşünmemiz toplumun büyüğü, kendisine karşı çıkılamayan ve emirleri üzerine hareket edilendir. Ancak böyle olmakla beraber bu kimse zaman gelip çeşitli nedenlerle zayıf düşer, aciz kalır, mağlup edilir, sahip olduğu saltanatından ortada eser kalmaz. Oysa Allah Teala, mutlak güç sahibidir ve hiçbir şey O’nu güçsüz kılıp aciz düşüremez. Karşı çıkılıp mağlup edilemez. O gerçek büyüktür. Bu ismin başkaları için kullanılması mecazi anlamdadır. Hakiki büyüklük Allah’a her büyükten daha büyüktür. Bu yüzden hiçbir akıl, O’nun büyüklüğün kavrayamaz. Yaratılan bütün varlıklar O’ndan birçok ilimler öğrenmiş olsa bile, bu bilgiler sınırlı ve sonludur. Akılların, sonsuz nurunu kavramaktan aciz kaldığı, anlayışların izzetinin aydınlığında kaybolduğu Allah ne yücedir. Bütün her şey Allah’ın yüceliğine, büyüklüğüne ve kemaline göre bir hiç gibidir. O’nun azametinin başlangıcı, yüceliğinin sonu hiç bir şeye muhtaç değildir ve yarattığı her şeyde O’nun büyüklüğünü görmek EsmasıAllah’ın azametini tefekkür eden insan; O’nun büyüklüğü karşısında gafletten kurtulur, imanı kuvvetlenir; acz ve kusurlarını anlar. Alemin düzenliliğini, yaratılış gayesini, verilen nimet ve güzellikleri, dünyanın geçiciliğini, süt veren hayvanlardaki icazı, gece ve gündüzün dönüşümünü düşünen insan, Allah’u Tealâ’nın sonsuz ihsanlarıyla kullarını nasıl donattığı karşısında O’nun büyüklüğünü idrak ve ululuk yalnız ve yalnız Allah’a aittir. Bunların gerçekleri kavranılamadığı gibı mahiyetlerinede ulaşılamaz. Resülullah buyurdular ki “Allah Teâla hazretleri şöyle dedi “Büyüklük benim örtümdür, ululuk da elbisemdir. Kim bu iki şeyde benimle çekişirse ona azab veririm.”El-Azim Ebced değeri ve Zikir saati Bu mübarek ismin zikir adedi 1020 saati Utarit, günü Çarşamba’ Esmasının Fazileti, Havas ve EsrarıEl-Azim ism-i şerifi, haramlardan korunmak, insanlar tarafından sevilmek ve hürmet görmek için, “Ya Azim Celle Celalühü” diyerek 1020 kere herhangi bir idareciden ve zalim kişiden korkarsa El-Azim ism-i şerifini “Ya Azim Celle Celalühü” diyerek 12 kere okur ve sonra kendi nefsine üflerse; ondan emin olur, lütuf El-Azim ism-i şerifini “Ya Azim Celle Celalühü” diyerek çok okumaya devam ederse; izzet ve şifa bulur. Surelerin Fazilet ve Sırlarını okumak için tıklayınız Allah ja Azim, entel Azim, kad hemmena, hemmun Azim. Ve kullu hemmin hemmena, jehuvnu bismike ja Azim. 2 x Entel kadim, kadumu fil ezel, ente-l- latif, Latifun lem tezel. 2 x Anna ezil ma kad nezel, Min fadihi-l-hatbi ššedid. Allah ja Azim, ente-l Azim, kad hemmena, hemmun Azim. Ve kullu hemmin hemmena, jehuvnu bismike ja Azim. 1x Hajjun kadim, kadimun vadžidu, bakii ganii, ganijun madžidu. 2 x Adlun ilah, ilahun vahidu, berrun reuf, reufun bil abid. Allah ja Azim, ente-l Azim, kad hemmena, hemmun Azim. Ve kullu hemmin hemmena, jehuvnu bismike ja Azim. 1x Ve linnebij, salli ja selam, minna salaten mea selam. 2 x Jevmel džezemnahna selam, mimma nehafu ja medžid-medin. Allah ja Azim, entel Azim, kad hemmena, hemmun Azim. Ve kullu hemmin hemmena, jehuvnu bismike ja Azim. 1 x Vel ali ve ssahbi-l- usud, Sadu bi hi, bidan ve sud. 2 x Allah ja Azim, entel Azim, kad hemmena, hemmun Azim. Ve kullu hemmin hemmena, jehuvnu bismike ja Azim. 1 x Allah’ın 99 Esmaül Hüsna’sından olan El Aliyy isminin anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu, Zikir günü ve adedi, Ebced değeri, FaziletiEl Aliyy ismi Allah’ın 99 Esmaül Hüsna’sından biri olan izzet ve şeref sahibi, yüksek ve yüce olan Hüsna yani Allah’ın en güzel isimlerinden 99 isim arasından El-Aliyy ismi ne demek, anlamı nedir, fazileti ve sırları nelerdir, zikir adedi ve ebced değeri ve zikir günü hangi gündür?El-AliyyŞanı, şerefi, izzeti ve kudreti pek yüce olanAnlamıYarattıkları üzerinde kudretiyle yücelik sahibi olan, Pek yüce ve yüksek ve hakiki olarak pek yüce ve yüksek olan. Allahu Teala’nın izzet, şeref ve hükümdarlığında yüceler yücesi olan. Görülen ve görülmeyeni bilen, çok büyük ve yüce olan anlamlarına Kerim’in 87. Suresi A’lâ suresinde Allahu Teala’nın Aliyy ism-i şerifi zikredilerek başlar. A’lâ suresinin ilk ayetinde Yüce Allah, Hz. Peygambere hitab ederek “Rabbinin yüce adını tesbih et” buyurur. Bu yakınlık ve iltifat dolu hitaba Peygamber Efendimiz “Sübhane Rabbiyel A’lâ” diye cevap verir.“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O, yücedir, büyüktür.” Şura Suresi 4. AyetAllahu Teala yücelerin yücesidir. Her namazımızda secdede biz Müslümanlar da üç defa “Sübhane Rabbiyel A’lâ” diyoruz. El-Aliyy isminin Ebced değeri ve zikir adedi 110 adettir. Zikir saati Güneş, günü Pazar’ YazılışıEl-Aliyy العلي Cenab-ı Hakk’ın El-Aliyy ism-i şerifi“O, gaybı da görülen âlemi de bilendir, çok büyüktür, çok yücedir.” Rad Suresi 9. Ayet“Allah bir insanla ancak bir vahy yoluyla ya da perde arkasından konuşur veya bir elçi gönderir de izniyle ona dilediğini vahyeder. Gerçekten O, Aliyy’dir, Hakîm’dir.” Şûrâ Suresi 51. Ayet“O’nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kuşatmıştır. Onların korunması O’na güç gelmez. O Aliyy’dir, Azîm’dir.” Bakara Suresi 255. AyetEbced değeri, zikir sayısı, zikir günü ve zikir saatiEbced değeri ve zikir sayısı 110 Zikir günü Pazar Zikir saati Güneş Sabah güneş doğarken ve ikindi namazı sonrasıEl Aliyy Esmaül HüsnaÖzellikleri, Faziletleri ve FaydalarıEl-Aliyy ism-i şerifinin zikrine devam eden kimseyi Cenab-ı Hak, başkalarına karşı zelil ve hakir olmaktan muhafaza eder. Onu her gören kimse sever ve ona tazim eder, yüceltir ve esmasının zikrine devam eden kimse Cenab-ı Allah’ın yardımı ile sözü dinlenen, itibar edilen kimse olur. İstek ve arzuları kabul olur. Zikir ederken “El-aliyyül azîm” demek daha ism-i şerifini her gün 110 defa sabah seher vaktinde okumayı vird edinen kimse ilimde, meşgul olduğu işinde, makam ve mevkide Allah’ın izni ile yükselir, derecesi zilletten, korktuğu düşmanın şerrinden veya kötü arkadaş gibi kötülük görebileceği şeylerden emin olmak, kurtulmak için “Ya Aliyy” ism-i şerifi her gün sabah-akşam 110 defa arasında sözünün itibarlı olmasını isteyen, mevki ve makamda derecelerinin artmasını isteyen kimse Yüce Allah’ın ism-i şerifi olan “Ya Aliyy” esmasını zikir günü ve adedine riayet ederek 110 defa zikretmeye devam etmelidir.“Ya Aliyy” ism-i şerifi ahlakı kötü olan kimsenin ahlakının düzelmesi için günlük olarak zikredilir.“Ya Aliyy celle celâlühû” ism-i şerifini her gün 110 defa okumaya devam eden kimsenin rızkı bollaşır ve vakit namazdan sonra 110 kere “Ya Aliyy celle celâlühû” zikrine devam eden kimse ömrü boyunca kimseye muhtaç olmaz ve her türlü kötülüklerden olan, borcunu ödemekte zorluk çeken veya işi bozulan ve maddi yönden zorluk çeken kimse her gün 100 kere “Ya Aliyy celle celâlühû” zikrine devam etmesi halinde Allah’ın borçlarını ödemesi kolaylaşır, işleri yoluna girer.“Ya Aliyy” ism-i şerifini günde 232 defa okuyan kimse ilimde ilerler ve çeşitli nimetler ihsan edilir, mükâfat görür.“Ya Aliyy” ism-i şerifini her gün okumayı vird edinen kimse ahlak yönünden yükselir, sözü tesirli olur ve hikmetli konuşur. İlim yönünden derecesi artar. Diğer insanların muhabbetini celb vefkıEl-Aliyy vefk-ı şerifi bir gümüş levha üzerine yazıp bu levhayı kısmeti çıkmamış bir kadın üzerinde taşır ve her gün sabah “Ya Aliyy ü ya Azîm” zikrini 100 defa tekrar ederse Allah’ın izniyle çok geçmeden talibi çıkar ve hayırlısı ile evlenir. Kaynak Kenzül HavasEl-Aliyy ism-i şerifi geçen Kuran AyetleriBakara suresi 255. AyetOkunuşu Allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm kayyûmu, lâ te’huzuhu sinetun ve lâ nevm nevmun, lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fil ard ardı, menzellezî yeşfeu indehû illâ bi iznih iznihî ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum, ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bi mâ şâe, vesia kursiyyuhus semâvâti vel ard arda, ve lâ yeûduhu hıfzuhumâ ve huvel aliyyul azîm azîmu. Anlamı Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. O, yücedir, suresi 30. AyetOkunuşu Zâlike bi ennallâhe huvel hakku ve enne mâ yed’ûne min dûnihil bâtılu ve ennallâhe huvel aliyyul kebîr kebîru. Anlamı İşte bu, Allah’ın hak olması sebebiyledir. Ve O’ndan başka taptıkları şeyler mutlaka batıldır. Muhakkak ki Allah; Âli’dir yüce, Kebir’dir büyük.Şura suresi 4. AyetOkunuşu Lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard ardı, ve huvel aliyyul azîm azîmu. Anlamı Göklerde ve yerde olan her şey, O’nundur. Ve O, Âli’dir Yüce, Azîm’dir Büyük.Şura suresi 51. AyetOkunuşu Ve mâ kâne li beşerin en yukellimehullâhu illâ vahyen ev min verâi hıcâbin ev yursile resûlen fe yûhıye bi iznihî mâ yeşâu, innehu aliyyun hakîm hakîmun. Anlamı Allah’ın hiçbir insanla konuşması olmamıştır, illâ vahyile veya perde arkasından veya dilediğine izniyle vahyetsin diye resûl melek göndererek. Allah, bilir ve hikmet suresi 23. AyetOkunuşu Ve lâ tenfeuş şefâatu indehû illâ li men ezine lehu, hattâ izâ fuzzia an kulûbihim kâlû mâzâ kâle rabbukum, kâlûl hakka, ve huvel aliyyul kebîr kebîru. Anlamı Ve O’nun huzurunda, kendisine izin verdiği kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez. Onların kalplerinden korku giderilince “Rabbiniz ne buyurdu?” dediler. Onlar da “Hakkı buyurdu.” dediler. Ve O; Âli’dir çok yüce, Kebir’dir çok büyük.Rad suresi 9. AyetOkunuşu Âlimul gaybi veş şehâdetil kebîrul muteâl muteâli. Anlamı Görünen şahit olunan ve görünmeyeni gaybı bilir. Büyüktür, Âlîdir Yücedir.Cevşenül Kebir’den El-AliyyCevşen 21. BölümFe es’elüke biesmâikeYâ Aliyy Yâ Vefiyy Yâ Veliyy Yâ Ganiyy Yâ Meliyy Yâ Zekiyy Yâ Radiyy Yâ Bediyy Yâ Hafiyy Yâ Kaviyyسُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ اَجِرْنَا مِنَ النَّارِSübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l emâne’l emâne hallisnâ mine’n-nâr.”Allah’ım! Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, sana yalvarıyorumEy yaratıkları üzerinde, kudretiyle yücelik sahibi olan Aliyy,Ey bütün müjde ve tehditlerinde sâdık olan ve bütün ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayan Vefiyy,Ey kâinatın ve yaratıkların işlerini tekeffül eden Veliyy,Ey kendi nezdinde bulunan ve malik olduğu şeylerle kâmil olup, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan gerçek zenginlik sahibi Ganiyy,Ey tükenmez hazineleri olan ve kudreti her şeye kâfi gelen Meliyy,Ey hiçbir kusur ve noksanı olmayıp maddî ve manevî kirlerden temiz ve pâk olan Zekiyy,Ey kendisini kullarına lütuf ve nimetleriyle sevdirip, onların kulluklarından hoşnut olan Radıyy,Ey yarattığı harikulâde eserlerinde varlık ve birliği apaçık görünen Bediyy,Ey her şeyi en ince noktasına kadar bilen ve gizli lütuflar sahibi Hafiyy,Ey güç ve kuvveti sınırsız olan Kaviyy,21- Sübhânsın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh! Emân diliyoruz Sen’den, Koru bizi Cehennem’den!Cevşen 37. Bölümوَ اَسْئَلُكَ بِاَسْمَٓائِكَVe es’elüke biesmâike Yâ Kâfi Yâ Şâfî Yâ Vâfî Yâ Mu’âfî Yâ Âlî Yâ Dâ’î Yâ Râdî Yâ Kâdî Yâ Bâkî Yâ Hâdîسُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ اَجِرْنَا مِنَ النَّارِSübhâneke yâ îâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’I-emâne ecirnâ mine’ Sen’den şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorumEy yarattıklarının bütün ihtiyaçlarını deruhte edip onlara kâfi gelen Kâfî,Ey maddî-manevî bütün dertlere şifâ veren Şâfî,Ey vaadinde duran ve mahlûkâtın bütün ihtiyaç ve taleplerini hikmetle yerine getiren Vâfî,Ey maddî ve manevî bütün dertlere âfiyetler ihsan eden Muâfî,Ey mahlûkları üzerinde kudretiyle yücelik sahibi olan Âlî,Ey kullarını kendileri için faydalı olan iyi, doğru ve güzele, Cennet’e davet eden Dâî,Ey iyi kullarından hoşnut olan Râzî,Ey mahlûkâtın ihtiyaçlarını karşılayan, adâlet ve hikmetle hükmeden Kâdî,Ey varlığının sonu olmayan Bâkî,Ey dilediğini dosdoğru yola hidâyet eden Hâdî,37- Sübhânsın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh! Emân diliyoruz Sen’den, Koru bizi Cehennem’den!Allah’ın 99 ismi ve AnlamlarıAllahü Teala’nın Kuran-ı Kerim ve Hadislerde geçen 99 ism-i şerifi ve Türkçe Anlamları.. Büyük faziletleri bulunan Allah’ın 99 ismi sırasıyla Esmaul Hüsnaİlgili KonularPazartesi Okunacak Dualar ve EsmalarSalı Okunacak Dualar ve EsmalarÇarşamba Okunacak Dualar ve EsmalarPerşembe Okunacak Dualar ve EsmalarCuma Okunacak Dualar ve EsmalarCumartesi Okunacak Dualar ve EsmalarPazar Okunacak Dualar ve EsmalarNamazda Okunan Dualar ve SurelerEsmaül Hüsnâ Nedir?Allah’ın 99 ismi ve AnlamlarıAllah’ın 99 ismi ve FaydalarıEsmaül Hüsna Faziletleri ve Facebook’tan takip etmeyi unutmayın! Sahabeden Abdullah ibn Abbas Peygamberimiz şöyle buyurduğunu bildirmiştir “Kim eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun yanında yedi defa; أَسْأَلُ الٰهّلَ الْعَظي۪مَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظي۪مِ أَنْ يَشْفِيَكَ Okunuşu “Es’elüllâhel-azîme, Rabbel-arşil-azîmi en yeşfiyeke.” Anlamı “Ulu Arş’ın Rabbi Yüce Allah’tan sana şifa vermesini isterim, derse, Yüce Allah ona mutlaka o hastalıktan şifa verir.” Ebû Davud, Cenâiz, 12 Peygamberimiz, sabah akşam şu duayı okuyarak Allah’tan sağlık, âfiyet ve iyilik istemiştir اَللّٰهُمَّ إنّ۪ى أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ Okunuşu “Allâhümme innî es’elükel-afve vel-âfiyete fîd-dünyâ vel-âhırah.” Anlamı “Allah’ım! Senden dünya ve ahirette af, sağlık, sıhhat ve nimet istiyorum.” Ebû Davud, Edeb, 110 Tıbbî tedavi yanında telkin ve dua ile tedavi yöntemi psikolojik tedavi günümüz müspet bilimi için de büyük önemi haizdir. * Sahabeden Hz. Enes anlatıyor Peygamberimiz hastalıklara karşı şu duayı okurdu اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْبَرَصِ وَالْجُنُونِ وَ الْجُذَّامِ وَمِنْ سَيِّئِ الْأَسْقَامِ Okunuşu “Allâhümme innî e’ûzü bike minel-barasi vel-cünûni vel-cüzzâmi ve seyyiil-eskâm.” Anlamı “Allah’ım! Alaca hastalığından, delilikten cüzâm hastalığından ve her türlü kötü hastalıklardan sana sığınırım.” Ebû Dâvud, Salât, 367; Nesâî, İstiâze, 36 Yukarıdaki hadiste Allah’tan şifa vermesi istenen hastalıklardan bazıları şunlardır Baras; deride beyaz lekeler oluşturan bir cilt hastalığıdır. Cünûn; Allah’ın bahşettiği en önemli nimetlerden biri olan aklın gitmesidir. Cüzzâm; vücutta kapanmayan yaralar açan bulaşıcı bir hastalıktır. Seyyi’ül-askâm; tedavisi olmayan veya tedavisi uzun süren müzmin hastalıklar. Dikkat edilirse Peygamberimiz o dönem için tedavisi olmayan hastalıklar için Allah’a dua ettiği ve ona yakalanmamak veya ondan kurtulmak için yardım istediği görülmektedir. Bu tür dua, söz konusu hastalıklara yakalananların tedavi yollarını aramamaları veya ilaç almamaları anlamına gelmez. Bilakis sevgili Peygamberimiz, her hastalığın çaresinin olduğunu ve tedavi olmak gerektiğini emretmiştir. bk. Buhârî, Tıbb, 1 Peygamberimiz kurtuluşu olmayan hastalıklara karşı insanın dua etmesini ve yine de Allah’tan asla ümit kesmemesini istemiştir. Peygamberimizin eşi Hz. Âişe diyor ki Peygamberimiz ailesinden bazı fertleri sağ eliyle sıvazlar ve şöyle dua ederdi اَللّٰهُمَّ رَبَّ النَّاسِ أَذْهِبِ الْبَاْسَ وَاشْفِهِ وَأَنْتَ الشَّاف۪ي ل شِفَاءَ إِلَّا شِفَاؤُكَ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَمًا Okunuşu “Allâhümme Rabben-nâsi! Ezhibil-be’se, veşfihî ve enteş-şâfî. Lâ şifâe illâ şifâüke. Şifâen lâ yüğâdiru sekamâ.” Anlamı “Allah’ım, ey insanların Rabbi! Zararımızı gider, şifa ver. Şifa veren sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalık nedir bırakmasın.”Buhârî, Tıbb, 38 Hz. Âişe diyor ki “Peygamberimiz bir hastalıktan dolayı rahatsız olunca “Muavvizâtı İhlas, Felâk ve Nâs sûrelerini” okur ve üflerdi. Rahatsızlığı artınca ben onun ellerine okurdum ve onları teberrüken kendi vücuduna sürerdim.” Buhârî, Tıbb, 38 * Sahabeden Osman b. Ebi’l-Âs müslüman olduğu günden beri vücudunda var olan bir ağrıdan dolayı Peygamberimiz durumunu anlatmış, Resûlullah de ona; “Elini vücudunun ağrıyan yerinin üzerine koy; üç defa Bismillah’ de, yedi defa da; اَعُوذُ بِالِّٰهل وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا أَجِدُ وَأُحَاذِرُ “Eûzü billâhi ve kudretihî min şerri mâ ecidü ve ühâziru” “Hissettiğim ve sakındığım şeyin şerrinden Allah’a ve Allah’ın kudretine sığınırım” diye dua et” buyurmuştur. Müslim,Selâm, 67 Sahabeden Ebû Said el-Hudri diyor ki Cebrail, Peygamber Efendimiz geldi ve “Ey Muhammed! Bir şikâyetin var mı”, dedi. O da, “evet,” dedi. Cebrail, O’na şöyle dua etti بِسْمِ الِّٰهل أَرْقي۪كَ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ يُؤْذي۪كَ مِنْ شَرِّ كُلِّ نَفْسٍ أَوْ عَ حَاسِدٍ اَلٰهّلُ يَشْفي۪كَ بِسْمِ الِّٰهل أَرْقي۪كَ Okunuşu “Bismillâhi ergıyke, min külli şey’in yü’zîke, min şerri külli nefsin ev aynin hâsidin. Allâhü yeşfîke. Bismillâhi ergıyke.” Anlamı “Seni Allah’ın adı ile seni rahatsız eden her şeyden, her türlü kötü nefisten ve kem gözden efsunlarım. Allah, sana şifa versin. Seni Allah’ın adı ile efsunlarım.” Müslim, Selâm,40 Hastalık, insanın maneviyatının moral gücünün yüksek olması ile daha kolay aşılabilir. Bunun için dua önemli bir manevî güç teşkil eder. Bu gibi sıkıntılı durumlarda gerek hastanın gerekse onu ziyaret edenlerin hastalıktan şifa bulması için dua etmeleri önem taşır. Ayrıca hasta ziyareti sağlığın ne kadar önemli bir nimet olduğunu hatırlamaya yardımcı olur. Hasta ziyaretinde bulunmak mü’minlerin birbirlerine karşı görevlerinden biridir. Hastalandığında bir mü’mini ziyaret ederek gönlünü almaya çalışmak dinimizde büyük değeri olan bir davranıştır. Bir hadis-i şerifte hasta ziyaretinin önemi şöyle dile getirilmiştir إِنَّ الْمُسْلِمَ إِذَا عَادَ أَخَاهُ الْمُسْلِمَ لَمْ يَزَلْ فيِ خِرْفَةِ الْجَنَّةِ “Hasta ziyaretinde bulunan kimse, ziyaretten dönünceye kadar cennet meyveleri arasındadır.” Tirmizî, Cenaiz, 2 Hadis-i şeriflerde hasta ziyaretinde bulunurken neler söyleneceği ve nasıl dua edileceği şöyle ifade edilmektedir مَنْ عَادَ مَري۪ضًا لَمْ يَحْضُرْ أَجَلُهُ فَقَالَِعنْدَهُ سَبْعَ مِرَارٍ أَسْأَلُ الٰهّلَ الْعَظي۪مَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظي۪مِ أَنْ يَشْفِيَكَ إِلاَّ عَافَاهُ الٰهّلُ مِنْ ذٰلِكَ الْمَرَضِ “Kim bir hastayı ziyaret eder de bu esnada eceli gelmeden yedi kez es’elüllâhe’l-azîme Rabbe’l-arşi’l-azîmi en yeşfiyeke Yüce Arş’ın sahibi ulu Allah’tan sana şifa vermesini dileri’ derse, Allah onu hastalıktan kurtarır.” Ebû Davud, Cenaiz, 12; Tirmizî, Tıbb, 32 اِذَا دَخَلْتُمْ عَلَي الْمَري۪ضِ فَنَفِّسُو لَهُ فِي اَجَلِهِ فَاِنَّ ذٰلِكَ لَا يَرُدُّ شَيْئًا يطُيَبِّ نفَسْهَُ “Bir hastanın yanına girince, ona sağlık ve uzun ömür temennisiyle onu rahatlatın. Zira böyle yapmak –onadn bir şei uzaklaştırmaz ama- onun gönlünü hoş eder.” Tirmizî, Tıbb, 35 Sahabeden Abdullah ibn Abbas diyor ki Peygamberimiz bütün ağrılardan ve sıtmadan dolayı şöyle dememizi buyururdu بِسْمِ الِّٰهل الْكَبي۪ر نَعُوذُ بِالِّٰهل الْعَظي۪مِ مِنْ شَرِّ عِرْقٍ نَعَّارٍ وَمِنْ شَرِّ حَرِّ النَّارِ Okunuşu “Bismillâhil-kebîr. Ne’ûzü billâhil-azîmi min şerri ırkın na’ârin ve min şerri harri’n-nâri.” Anlamı “Büyük olan Allah’ın adıyla. Zonklayan her damarın şerrinden ve cehennem cehennemin hararetinin şerrinden ulu Allah’a sığınırım.” Tirmizî, Tıbb, 26 Sahabeden Abdullah ibn Abbas bildiriyor Peygamberimiz hasta olan bir sahabîyi ziyarete gitti ve durumunu gördükten sonra ona şöyle dedi لاَ بَأْسَ طَهُورٌ إِنْ شَاءَ الٰهّل “Lâ be’se, tahûrun inşâallâh” “Bir şey yok, iyi olur inşallah” Buhârî, Merdâ, 10, 14 * Sahabeden Enes diyor ki Resûlullah sıtmalı bir sahabiyi ziyarete gitti كَفَّارَةٌ وَطَهُورٌ “Keffâretün ve tahûrun” “Günahlarına keffâret ve temizlik olur, inşallah” dedi. Heysemî, Cenâiz, 11, No 3781 Yukarıdaki iki hadiste Peygamberimiz hasta olan bir sahabiyi ziyarete gittiği ve ona yaptığı dua ve verdiği teselli farklı iki sahabî tarafından birbirine benzer ifadelerle nakledilmiştir. Buna göre hastaya Allah’tan şifa dilemek, onu teselli etmek, durumunun iyi olduğunu, kötü bir durumun olmadığını söylemek, hâl ve hatırını sormak ziyaret edenin görevidir. Özellikle ikinci hadiste belirtilen, hastalıkların müslümanın günahlarına kefaret olacağı gerçeğini vurgulamak, hastaya psikolojik destek bakımından son derece önemlidir. Nitekim konu ile ilgili Peygamberimiz Efendimizden nakledilen birçok rivayet mevcuttur “Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir üzüntü hatta ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını bağışlar.” Buhârî, Merdâ, 1, 13; Tirmizî, Cenâiz, 1 Hz. Ali diyor ki Hastalandığım bir anda Peygamberimiz beni ziyaret etti. Ben o anda “Allah’ım! Eğer ecelim geldi ise beni rahatlat, eğer gelmedi ise beni kaldır ve eğer bu bir deneme ise bana sabır ver” diyordum. Peygamberimiz “Nasıl dedin,” dedi. Ben de dediklerimi tekrar ettim; ayağı ile bana dokundu ve; اَللّٰهُمَّ عَافِهِ أَوِ اشْفِهِ “Allahümme âfihi” veya “Allahümmeşfihi” “Allah’ım! Ona afiyet -şifa- ver!” diye dua etti. Bir daha da o ağrıdan şikayet etmedim. Tirmizî, De’avât, 112 Bu hadisten anlaşılacağı üzere, hasta insan sabırlı olmalı, isyan etmemeli ve daima Allah’tan şifa dilemelidir. Nitekim Peygamberimiz bir başka sözlerinde ölümü istemeyi yasaklamış ve insanın her zaman hayat gibi bir nimeti istemeyi ve yaşadığı sürece iman ve hayırlı iş yapmayı talep etmesini tavsiye etmiştir. Her şeye rağmen insan hastalıklara ve belalara karşı dayanacak gücü kendinde bulamazsa şöyle dua etmesini istemiştir اَللّٰهُمَّ أَحْيِن۪ي مَا كَانَتِ الْحَيَاةُ خَيْرًا لِي وَتَوَفَّن۪ي إِذَا كَانَتِ الْوَفَاةُ خَيْرًا لِي Okunuşu “Allâhümme ahyinî mâ kânetil-hayâtü hayran lî. Ve teveffenî izâ kânetil-vefâtü hayran lî.” Anlamı “Allah’ım! Eğer yaşamam benim için hayırlı ise bana ömür ver. Ölümüm benim için hayırlı ise bana onu nasip et.” Buhârî, De’avât, 29 SİTEMİZDE İLAHİ NOTALARINI BULABİLİRSİNİZ İlahi notaları sitesi tasavvuf musikisi ve ilahi severler için açılmıştır. Ayrıca enstrüman çalıp notaya ihtiyaç duyan arkadaşlarımız için kaynak değeri taşımaktadır. Her gün eklenen yeni ilahi notaları zamanla büyük bir arşivin oluşmasına vesile olacaktır. Bu arşivin oluşmasında sizlerin talebi de önemli bir katkı sağlayacaktır. Herhangi bir ilahi notası ihtiyacınız olduğunda bize çekinmeden yazabilirsiniz. PİYASAYA ÇIKAN YENİ ESERLERİN NOTASINI SİZLER İÇİN YAYINLIYORUZ Piyasaya yeni çıkmış tasavvuf musikisi eserlerinin ya da ilahilerin notalarını arıyorsanız doğru adrestesiniz. İlahi notaları ekibi olarak en yeni ilahileri takip edip notaya alıyoruz. Ama gözümüzden kaçan ilahiler olursa bu durumda sizin bize bildirmeniz durumunda söz konusu ilahiyi notaya alabiliriz. Tek yapmanız gereken herhangi bir ilahiye yorum olarak belirtmeniz. OKUNAMAYACAK KADARA ESKİ YA DA YIPRANMIŞ NOTALARI SİZİN İÇİN YENİDEN NOTAYA ALIYORUZ Elinizde eski ya da okunamayan nota veya notalar varsa muhtemelen okunamadığı için sorun teşkil ediyordur. Bu durumda biz size yardımcı olabiliriz. Yapmanız gereken tek şey yine sitemizdeki konulardan birisinden yorum şeklinde talepte bulunmanızdır. Yorumunuz elimize ulaşır ulaşmaz biz de isteğinizi yerine getirmeye gayret edeceğiz. Elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza emin olabilirsiniz. YAPMIŞ OLDUĞUNUZ BESTELERİ PROFESYONEL OLARAK NOTAYA ALABİLİRİZ Yeni beste yaptınız fakat nota bilginiz yok, eserinizi notaya alamıyorsunuz. Yorum bölümünden bize ulaşabilir ve yapmış olduğunuz ilahileri notaya aldırabilirsiniz. Ender Doğan’ın Uşşâkî İlahiler Albümünde seslendirdiği Hüseyni makamındaki ”Aşkın Nârına Yanmaya Geldim” ilahisinin notasını BURAYA tıklayarak indirebilirsiniz. Eser Nim Sofyan usulündedir. Bestesi Anonim olan eserin sözleri Sıddık Nâci Eren’e aittir. İlahinin sözleri aşağıdadır. AŞKIN NARINA YANMAYA GELDİM Aşkın narına yanmaya geldim Şarab-ı tahuradan içmeye geldim Geçmiş kendinden Hak aşıkları Gitti kararım cezbeye geldim Allah yâ Azîm entel Azîm Gad hemmenâ hemmun Azîm Ve kullu hemmun hemmenâ Yehûnu bismike yâ Azîm Halkayı zikri kurmuş aşıklar Coştu bu gönlüm devrana geldi Zâkirler döner Hû diye diye Ol dost şehrine gitmeye geldim Koydum ârımı girdim meydane Dertliyim bugün Lokman’a geldim Devran eyleyûp mirâc eyledim Dostun aşkıyla Rasule geldim Aşık olmuşam Dost cemâline İhsan eyleyen Rahman’a geldim Sıddık arz eder dost dîdârını Aman Allah’ım rızana geldim Post Views

allah ya azim entel azim