anti rubella igg kemiluminesans veya benzeri değeri
1 2 55. 3 218. 4 273. 5 185. 6 55. 7 82. 8 136. 9 764. 10 546. 11 546. 12 55. 13. 14. 15. 16 100. 17. 18. 19 300. 20 150. 21 300. 22. 23 400. 24 200. 25 400. 26. 27
Antirubella IgG (Kemiluminesans veya benzeri) test. Risk analiz programı MoM değerleri, istenildiği takdirde değiştirilebilir olmalıdır. Yüklenici firma üçlü test risk analizi parametrelerini çalışacak cihaza sahip değilse, Sağlık Bakanlığı onaylı bir laboratuarda üçlü test parametrelerini çalıştırıp en geç 72
Arkadaşlaranti hiv (kemiluminesans veya benzeri kaçıncı nesil ve bu testi ne zaman yapsam güvenilir arkadaşlar bilen var da yardım edebilirmi. Kuzum antikor-Hiv testin değer üstü gelmiş, haftaya çağırılma nedeni doğrulama için kan alacaklar. 2 haftaya Western blot testinin sonuçlarını bekleyeceksin. cmv rubella hiv
Gebeliköncesi yapılması gereken rutin testlerin sonuçlarını aldım. Toxoplasma IgG Antikoru 0,1 IU/mL toxoplasma IgM Antikoru 0.05 rubella IgG Antikoru 190 IU/mL rubella IgM Antikoru 0.17 CMV IgG Antikoru 54 AU/mL CMV IgM Antikoru 0.15 Bu değerlerin normal olup olmadığını merak ediyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
Hamilelikterubella . Rubella enfeksiyonu hamilelik sırasında geçirildiğinde bebekte ciddi hasarlara ya da düşüklere neden olabilir. Amerika Birleşik Devletleri'nde 1964-1965 yıllarında
Recherche Site De Rencontre Suisse Gratuit. HekimAntidepresanlar işe yarıyor mu? İşte radyolojik cevabı!Ege Üniversitesi EÜ Tıp Fakültesi'nde psikiyatri ve nöroradyoloji doktorlarının kurduğu SoCAT isimli Beyin Araştırma Laboratuvarı ekibi, 18 hasta üzerinde yaptıkları çalışmada, depresyonun uzun dönemde beyinde oluşturduğu hasarı dünyada ilk defa üç boyutlu olarak görüntülediler. Abone Ol İZMİR-5 yıl boyunca izlenip beyin MR'ları çekilen depresyon hastalarının, bellek ve stresi yöneten beynin hipokampus bölgelerinde depresyona bağlı hasarlar tespit edildi. Çalışmanın dünyaca ünlü bir dergide yer alacağını belirten Prof. Dr. Ali Saffet Gönül, "Bu çalışmada antidepresan kullanılmadığı süre ne kadar artarsa, hipokampuste tespit ettiğimiz yapısal değişikliklerin de o kadar arttığını gördük. Dolayısı ile antidepresanlar hastalarda izlediğimiz yapısal değişiklerin oluşmasını engelliyor. Demek ki antidepresanlar tedavide işe yarıyor" dedi. Finansal kaynağı üniversite tarafından karşılanan çalışmada 5 yılın sonunda depresyon hastaları ve sağlıklı kişilerin beyin MR filmleri çekilerek hipokampusleri 3 boyutlu olarak karşılaştırıldı. İleri görüntüleme tekniğinin uygulandığı çalışmada hipokampusteki 1 milimetreküp büyüklüğündeki değişiklikler bile tespit edildi. İnceleme neticesinde hiç depresyon geçirmeyen kişilerin hipokampuslerinde değişiklik gözlenmezken, depresyon hastalarında belirgin değişikliklerin oluştuğu, hipokampuslerinde hasarlar oluştuğu görüldü. Prof. Dr. Ali Saffet Gönül, Prof. Dr. Ömer Kitiş, Çağdaş Eker ve matematik bölümü öğrencileri; Gözde Kızılateş, Onur Uğurlu, bilim dünyasında çığır açacak çalışmaları hakkında EÜ Psikiyatri Anabilim Dalı'nda basın toplantısı düzenledi. Pek çok nedenden dolayı hastaları uzun dönemli takip etmenin mümkün olamadığını anlatan Prof. Gönül, depresyon hastalarının 5 yıldır takip edildiği çalışmanın bu açıdan çok önemli olduğunu belirtti. Dünyada bu çapta yapılan üçüncü ya da dördüncü çalışmayı gerçekleştirdiklerini aktaran Gönül, "Ancak üç boyutlu görüntüleme tekniği kullanılarak bu kadar uzun takip edilen hastaların değerlendiği dünyadaki ilk çalışmayı yaptık. Çalışmanın sonuçları hakkında şunları söyleyebiliriz. 5 yıl içinde aynı yaş grubundaki insanların beyin stres bölgelerinde hipokampus belirli bir değişiklik yok iken, depresyondaki hastalarımızda maalesef aynı bölgede belirli değişiklikler oluştuğunu tespit ettik. Yani antidepresan kullanılmadığı süre ne kadar artarsa tespit ettiğimiz yapısal değişiklikler de o kadar artıyor. Dolayısı ile antidepresanlar, hastalarda izlediğimiz yapısal değişiklerin oluşmasını engelliyor. Bu şunu gösteriyor. Demek ki antidepresanlar bir işe yarıyor. Ama şunu soracak olursanız; antideprasanlar depresyonu ne kadar düzeltiyor? Yüzde 60-70'ini düzeltiyor. En az 1 yıl kullanılması gerekiyor. Erken keserseniz hastalığın yenilenme riski yüksek" ifadelerini kullandı. TÜRKİYE’DE 30 MİLYON KİŞİ ANTİDEPRESAN KULLANIYOR Türkiye'de 30 milyon insanın antidepresan kullandığını, doktor tavsiyesi olmadan bu ilacın alınmaması gerektiğinin altını çizen Gönül, şunları söyledi "Hipokampus stresle baş etme ve duyguların kontrolü ile ilişkili bir alan. Dolayısı ile bu alanın uzun dönem stres döneminde depresyon hastalarında küçüldüğüne dair belgeler vardı. Ancak bugüne kadar antideprasanların ne etkiye sahip olduğunu gösterebilmiş değildik. Ama hayvan çalışmalarında hipokampusü kesip doğrudan mikroskobi ile baktığımızda bazı antidepresanların bu bölgelerde etkin olduğuna dair belgeler vardı. Yaptığımız çalışma insanlarda da aynı etkilerin oluşabileceğine dair ipuçları veriyor. Antideprasanlar muhtemelen hipokampusteki hücrelerin zarar görmesini engelliyor. Antidepresanların beyindeki uzun dönemli etkilerini çok az biliyoruz. Beyinde onun hakkında daha fazla bilgi sahibi olduk, ikincisi ise antidepresanların işe yaradığını görüntüleme açısından önemli. Son zamanlarda 'antidepresanlar işe yaramıyor' söylentilerine bakıp ilacı bırakan hastalar vardı. Belki mesajımız onlara yönelik olabilir. Bu çalışmalar beyinde işe yaradığının kanıtı olabilir." Ekipte yer alan Prof. Ömer Kitiş, çalışmada uyguladıkları ileri teknoloji çekim teknikleri hakkında şöyle konuştu "MR çekimleri 6-7 dakika sürdü. 3 boyutlu uygulanarak 1 milimetrelik kesitlerle tüm hastaların beyinleri taranmış oldu. Film çekimi hastalarda herhangi bir risk yaratmıyor. Daha sonra MR görüntüleri bilgisayara aktarılıp matematikçi arkadaşların analizleri ile farkları ortaya konuluyor. Bu çalışma ileride şu umudu taşıyor. Belki tek tek hastalarda bu bulguları saptayabileceğiz. Bu sayede de hastalığın tanısında ve tedavisinde doktorlara önemli katkılar sağlayacağız. Hastanın doktoru belki de bu görüntülere bakıp 'tedavi işe yarıyor mu yaramıyor mu', 'verilen ilaç uygun mu değil mi' görebilecek." antidepresanlar işe yarıyor mu? i̇şte radyolojik cevabı!Bu haberler de ilginizi çekebilir
[Article in German] PMID 6398271 Comparative Study [Demonstration of Rubella-specific IgG and IgM antibody sub classes using the enzyme immunoassay EIA] [Article in German] H W Doerr et al. Immun Infekt. 1984 Feb. Abstract The sensitivity of three different enzyme-linked immunosorbent assays ELISAs Enzygnost-Rubella/Behring Co., Rubazyme M/Abbott Co., Rubelisa M/ was examined for detection of rubella-specific IgM and IgG antibodies. The screening of the sera of 20 vaccinated persons rubella strain Cendehill using these diagnostic systems revealed that the ELISAs are capable to detect the rubella IgG antibodies reliably. Additional haemagglutination inhibition HI, and single radial haemolysis SRH tests confirmed this fact. Antibody kinetics seen in Enzygnost-Rubella are similar to those determined by HI. In contrast, it was found that the Rubazyme test is able to detect largely late IgG antibodies in agreement with the data obtained by SRH, which may be helpful to exclude a rubella reinfection. A result negative in Rubazyme, but positive in HI should indicate a positive rubella IgM test. For the determination of subclass-specific IgG antibodies the sandwich assay was extended to a 4-phases-test, using specific antibodies to IgG1-IgG4. After acute rubella infection or vaccination the antibodies of the IgG3 subclass appear before the other. The rubella antibodies in the IgG3 exceed its quantitative distribution in the total IgG about The determination of IgM-specific rubella antibodies with the Enzygnost-Rubella and Rubazyme M systems proved also to be rather sensitive and reliable. No interference was seen from rheumatoid factor activity, IgG competition and heterologous IgM. In contrast, the Rubelisa M system should be improved in evaluation procedures. However, since all systems showed also differences to HI using IgM fractions, it seems to be advisable to apply an additional rubella IgM test beside ELISA in critical cases. Similar articles Comparison of serological methods for the detection of IgG and IgM antibodies to rubella virus. Arista S, Pistoia D, Titone L, Ammatuna P. Arista S, et al. Microbiologica. 1987 Apr;102151-60. Microbiologica. 1987. PMID 3587064 Rubella IgM antibody determination comparison of two indirect and two capture commercial enzyme immunoassays. Revello MG, Percivalle E, Zavattoni M, Gerna G. Revello MG, et al. Microbiologica. 1987 Oct;104393-401. Microbiologica. 1987. PMID 2826972 Unilateral hearing loss following rubella infection in an adult. Kobayashi H, Suzuki A, Nomura Y. Kobayashi H, et al. Acta Otolaryngol Suppl. 1994;51449-51. doi Acta Otolaryngol Suppl. 1994. PMID 8073885 Review. Standardization of Assays That Detect Anti-Rubella Virus IgG Antibodies. Dimech W, Grangeot-Keros L, Vauloup-Fellous C. Dimech W, et al. Clin Microbiol Rev. 2016 Jan;291163-74. doi Clin Microbiol Rev. 2016. PMID 26607813 Free PMC article. Review. Cited by Congenital rubella syndrome after maternal reinfection. Weber B, Enders G, Schlösser R, Wegerich B, Koenig R, Rabenau H, Doerr HW. Weber B, et al. Infection. 1993 Mar-Apr;212118-21. doi Infection. 1993. PMID 8491520 Human cytomegalovirus infection recent developments in diagnosis and epidemiology. Doerr HW, Braun R, Munk K. Doerr HW, et al. Klin Wochenschr. 1985 Mar 15;636241-51. doi Klin Wochenschr. 1985. PMID 2985863 Immunoglobulin G subclass preference of intrathecally produced HIV-specific oligoclonal antibodies. Kaiser R, Dörries R, Ruf B, Pohle HD, Martin R, ter Meulen V. Kaiser R, et al. J Neurol. 1991 Sep;2386331-6. doi J Neurol. 1991. PMID 1940985 Publication types MeSH terms Substances
Merhaba ben 2 kez düşük yaptım 3 ay aralarla, düşük sebebi araştırmasında Anti rubella IgG Kemiluminesans veya benzeri RUBIGG 372,2 Anti rubella IgM Kemiluminesans veya benzeri 1,48 iki testde pozitif çıktı, düşüklerimin sebebi bunlar olabilirmi ve tedavisi varmıdır bu hastalığın.
Haberler > Gerçek Olduklarına İnanmakta Zorlanacağınız 13 Genetik Anomali - 1854 - 1438 Belki bu hastalıklar bazılarına gerçek gibi gelmeyecek. Muhtemelen çoğunun adını daha önce hiç duymadınız. Ama ne yazık ki, bu rahatsızlıklar her yıl onlarca talihsiz insanın acı çekmesine sebep oluyor. . 1. Ayakta Çıkan Meme Ucu Brezilyalı genç bir kadının hastaneye başvurması sonucu ortaya çıkan bu fotoğraf; belki benzer olmayacak ama bize pop yıldızı Lily Allen'ın sol göğsünün altında bulunan üçüncü göğüs ucunu hatırlattı. Ne var ki böylesine bir anamoli daha önce görülmüş bir şey değil. 2. Üç Bacaklı Adam Tüm bunların sahibi, 1889 yılında ailesinin 12. çocuğu olarak dünyaya gelen Francesco Lentini'den başkası değildi. Toplamda 3 bacağı, 4 ayağı, 16 parmağı ve 2 erkek cinsel organı vardı. Bunun sebebi Frank'in kısmen absorbe ettiği bir ikizi olmasıydı. 3. Macrodactylism Çinli Liu Hua tıp dilinde macrodactylism Ellerin ve ayakların aşırı derecede büyük olması diye adlandırılan bir hastalığa sahip. 2007 yılında hakkında haberler medyaya yansıyınca, Liu Hua’yı herkes dünyanın en büyük eline sahip olan adamı olarak tanımaya başladı. Doğduğu zaman orta parmağı diğer parmaklarından uzundu. O büyüdükçe parmakları ve elleri de büyümeye devam etti. 2007 yılında Shanghai’de hastaneye yatırıldığında başparmağı 26cm , işaret parmağı 30 cm ve orta parmağı 15 cm olarak ölçüldü. Sol elinin toplam ağırlığıysa 10kg yapıyordu. 4. Fibrodysplasia Ossificans Progressiva Taş Adam Sendromu 'Taş Adam Sendromu' olarak bilinen bu hastalık, vücutta bulunan bağ dokusunun dokuları birbirine bağlayan özelleşmiş dokuların özellikle basınç ve darbe altında bozularak kemikleşmesidir. Bu sendroma sahip olanlar fiziksel aktivite yapamazlar, çünkü alacakları her darbede, darbe aldığı bölgenin kemikleşmesi söz konusudur. 5. Diprosopus İki Yüzlülük Diprosopus iki yüzlülük olarak bilinen hastalık, son derece nadir de olsa doğuştan gelen genetik bir bozukluktur ve bireyin iki adet yüze sahip olmasına neden olur. Ancak bu hastalıkta, iki başlılığın aksine beyin ortaktır, yüz iki adettir. Yani ortada olan düzgün ayrılmayan ikiz veya kardeş embriyolar değil, tek bir bireyin iki adet yüzünün oluşması durumu vardır. Hastalığın tedavisi bulunmamaktadır. 6. Proteus Sendromu Fil Adam Sendromu Vücuttaki herhangi bir organın ya da uzvun orantısız bir şekilde aşırı büyümesine sebep olan rahatsızlığa Proteus Sendromu denilmektedir. Ya da kamuoyunda bilinen adıyla Fil Adam sendromudur. Tarihte kayıtlara geçen ilk vaka, İngiliz vatandaşı olan John Merrick'tir. 7. Harlequin ichthyosis Genetik bir deri hastalığı olan Harlequin ichthyosis, ender görülen kalıtsal bir deri bozukluğu olup iktiyozis grubu bozukluklardan nonbüllöz iktiyozisin en ağır şeklidir. Yenidoğanlarda sıklıkla ölümcüldür ancak bu bozuklukla doğan ve hayatına devam eden kişiler vardır. Genel olarak 'cildin aşırı keratinleşmesi' olarak tarif edilebilir. 8. Cyclops Sendromu Tek Gözlülük Bu anomalide embriyonel dönemde beyin iki ayrı loba bölünememektedir. Bu nedenle de bu anomaliyi gösteren bebeklerin bazılarında her bir lobdan iki ayrı göz gelişeceğine, tek lob halinde olan beyinden tek bir göz gelişiyor ve bu, yüzün gelişimini de etkiliyor. 9. Mavi Cilt Sendromu Kentucky’nin dağlık bölgelerinde 1960’larda mavi derili bir ailenin yaşadığı keşfedildi. Mavi derili olma özelliği diğer jenerasyonlara aktarılan bu ailenin bazı fertlerinde mor ve çivit rengi de görülüyor. Bu fertlerde birtakım nörolojik algı problemleri baş gösteriyor. Algıladıkları bir objeyi aynı anda çok uzaklarında ve çok yakınlarındaymış gibi görebiliyorlar. Çoğu 80 yaşına kadar yaşayabiliyor. 10. Kuyruklu İnsan Chandre Oraon 38 cm'yi geçen kuyruğuyla, Hindistan'ın batısında yaşayanlar tarafından maymun tanrısı olarak görülen, talihsiz bir adam. 11. Ünertan Sendromu Yaklaşık onbeş yıl önce Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA üyesi Prof. Tan tarafından Hatay'da tanımlanan ve insanlarda el-ayak üzerinde yürümeye neden olan sendrom, BBC, PBS ve HHMI tarafından hazırlanan bir belgesele de konu olmuş, pek çok Avrupa ve ABD üniversitelerinde de ders programlarına dahil edilmişti. 12. Balık Kokusu Sendromu Doğuştan gelen bir metabolizma bozukluğudur. Bu hastalar ne kadar duş yaparlarsa, temizlenirlerse temizlensinler hep çürümüş balık gibi kokmaya mahkumdurlar. Bu kötü koku idrarlarında, terlerinde, kısacası bütün vücut salgılarında mevcuttur. Ayrıca nabızları yüksektir. Bu hastalığa sahip olan kişilerde ağır depresyon görülür. Bu da bir bakıma kaçınılmazdır. 13. Progeria Yaşlı Görünme Sendromu Bu hastalık çok yıkıcı sonuçlar doğurur. Genelde doğuştandır ve bu hastalığa sahip olan çoğu çocuk 13 yaşından önce ölür. Vücutlarının çok hızlı yaşlanmasının dışında, bu hastalarda kellik, eklem iltihabı, kemiklerin aşırı incelmesi gibi semptomlar görülür.
Hamilelik döneminde yapılan testler, anne ve bebek sağlığı açısından çok önemli. Bu testleri sizlere hatırlatmak istedik. Giriş Tarihi 1530 Son Güncelleme 1556 bebeğinizi sağlıklı bir şekilde kucağınıza almanız en büyük hayaliniz. Ve elbett e sizin de sağlıklı olmanız gerekiyor. Bunun için öncelikli dikkat etmeniz gereken şey, hamilelik boyunca yapılması gerekli rutin testleri ihmal etmemeniz ve doktorunuzla da paylaşmanız. Konuyla ilgili Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Canan Yılmaz Torun'dan bilgi aldık. Hamilelik testlerinin önemi Hamilelik, bebeğin anne karnında kalp atışlarının ilk görüldüğü andan, son haftalara kadar büyük bir titizlikle takibi yapılması gereken bir dönemdir. Düşük ve yüksek riskli olmak üzere ikiye ayrılan hamilelik sürecinde, özellikle 11. ve 35. haftalar arasındaki dönemde bazı testlere ihtiyaç duyulur. İlk kez hamile olan, düşük riski taşıyan, daha önce normal doğum yapmış ve sağlıklı çocuk sahibi olan, kendisinde ve ailesinde kronik hastalığı olmayan, hamileliği yüksek risk taşımasa dahi tüm hamilelerin, bebeğin sağlıklı gelişimi ve anne sağlığı açısından test yaptırmaları önem taşır. Yapılması gereken testler Tam kan sayımı Hemogram Hamileliğin başlangıcında olası kansızlık anemi durumunun tespiti için yapılır. Eğer kan değerleri çok düşük ise, antianemik ilaç kullanımına erken başlanır. Anne ile baba kan uyumu Kan uyuşmazlığı olup olmadığının tespiti için, anne ile babanın kan grubuna bakılır. Eğer anne Rh - baba Rh + kan grubuna sahip ise kan uyuşmazlığı var demektir ve İndirekt Coombs adı verilen test ile annede bu duruma karşı önceden antikor gelişip gelişmediğine bakılır. Tam kan tahlili Karaciğer ve böbrek fonksiyon tetkikleri yapılır. İdrar tahlili ve idrar kültürü TSH Annenin tiroid fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla bakılır. Düşük veya yüksek çıkarsa, anne dahiliye uzmanına yönlendirilir. Hepatit B ve ?Hepatit C Eğer annede Hepatit taşıyıcılığı veya enfeksiyonu varsa, tedbir almak ve tedavi etmek için anti HCV ve HBSAG'a bakılır. Toxoplazma IG G-IG M Az pişmiş veya çiğ olarak et tüketilmesi, kedi dışkısı bulaşmış bir eşyanın ellenmesi gibi nedenlerle oluşan enfeksiyonun geçirilmesi, bebek üzerinde ciddi problemlere neden olur. Bu nedenle, bu enfeksiyonun daha önce geçirilip geçirilmediğine, aktif bir enfeksiyonun olup olmadığına bakılır. Rubella IGG ve IGM Hamilelikte geçirilen Kızamıkçık enfeksiyonu, bebekte anomalilere, düşüklere veya ölümlere neden olabileceğinden bu tetkiklerin mutlaka yapılması gerekir. CMV IGG ve IGM Basit bir soğuk algınlığı şeklinde geçirilen ve sık görülen bir enfeksiyon olmasına rağmen, hamilelikte sakıncalı olduğu için bakılmalıdır. VDRL Sifiliz için tarama testi yapılmalıdır. 11 - 14 haftalar arası NT ense kalınlığı ve ikili test Ense kalınlığı ölçümü, ikili test için gerekli bir USG bulgusudur. Aynı zamanda, doğumsal kalp hastalıklarında da uyarıcı olur. İkili test Trizomiler için risk belirleme testidir. Kesin tanı konulamaz, ancak riski yüksek olanlarda, aminiyosentez adı verilen anne karnından su alınması işlemi önerilir. 16 - 20 haftalar arası Üçlü test Trizomiler için risk belirleme testleridir. Aynı zamanda, nöral tüp defekti tanısı için önemlidir. Yapılma durumu ikili teste bağlıdır. Dörtlü test Trizomiler Trizomi, alışılmış 2 kromozom yerine 3 kromozomun olduğu genetik durum için kullanılan bir terimdir. için risk belirleme testlerinden biridir. 21 - 22 haftalar arası 2. düzey tarama ultrasonu Daha çok riskli hamilelere yapılan bir test olmakla birlikte, imkan dahilinde tüm anne adaylarına yapılmalıdır. 24 - 28 haftalar arası Gestasyonel DM taraması Öncelikle, 50 gram şeker yükleme yapılır. Eğer yüksek gelirse, 100 gram şeker yükleme testiyle tanı konulur. İleri yaştaki annelerde, tip 2 DM riskinin artması ve bebek üzerinde etkileri nedeniyle diyabet taraması önemlidir. 35. haftadan sonra Hastanın şikayetlerine göre idrar tahlili, idrar kültürü yapılabilir. Son haftalarda, NST adı verilen testle, bebeğin iyilik hali değerlendirilir. Amniyon sıvı miktarının belirlenmesi ve normal doğuma uygunluk açısından pelvik muayene yapılır. Hazırlayan Şenay ÇELİK
anti rubella igg kemiluminesans veya benzeri değeri