anne karnında bebeğin kafa çapı

Zikavirüsü hamilelik döneminde anne karnında gelişen bebeğin kafa gelişimini engelliyor. Zika virüsü ile enfekte olmuş bebekte kafa çapı normalden daha küçük gelişiyor.WHO özellikle hamile ve hamile adaylarının zika salgını olan ülkelere seyahatlerini ertelemelerini, risk altında kalan ülkelerde yaşayanların ise Atatürkün Kökenleri. Cumhuriyetimizin kurucusu, kahraman asker ve büyük devlet adamı Atatürk’ün kökenleri Karaman Beyliği’ne uzanmaktadır.Babasının ailesi, Anadolu'nun Türkleşmesinde önemli rol oynamış olan "Kızıl-Oğuz" ya da "Kocacık Yörükleri” denilen Türkmenlerden geliyordu. Fatih Sultan Mehmed’in padişahlığı döneminde parçalanan Karaman Neden Annenin hamileliğin erken döneminde (ilk üç ay) kullanılması sakıncalı olan ilaçları kullanmasıdır. Bazı olgular ise kalıtsal olarak ortaya çıkar. Tanı: Uzuv yoklukları bebek doğar doğmaz kolaylıkla tanınır. Uzuv içerisindeki çift kemiklerden birinin yokluğu ya da az gelişmesi durumunda bazen tanı zor olabilir. Annekarnında bebeğin kafası büyük olursa ne olur? Genel olarak bebeğin kafasının büyük olması hiçbir soruna işaret etmez. Kafa büyüklüğü ne kadar olmalı? Doğumda baş çevresi ortalama 35 cm dir. 1 yaşında 46 cm civarındadır. Ailevi olarak baş çevresi büyük ya da küçük olabilir, önemli olan başın büyüme Eğerkafatası kemikleri doğum sırasında sert bir yapıda olsalardı, anne karnından çıkarken çatlayabilir hatta kırılarak bebeğin beyninde büyük hasarlara yol açarlardı. Aynı kusursuzlukla, gelişme çağındaki bir insanda tüm organlar, birbirine uyumlu olarak büyür. Recherche Site De Rencontre Suisse Gratuit. Merhabalar ben 30+6 günlük bebeğim 2-3 hafta önde şükür bebek olma ihtimali var zamanda beklenilen doğum tarihinden daha öncede beni heyecan..........Hatta içeride depo yapmış ordan besleniyormuş DR LAR HEP OYLE DIYOR HIC GERIDEN GIDENI DUYMADIM AYRICA DR SOYLEDIGINDEN FARKLI OLUYOR KILOSUKILOYU TAMAMEN DOGRU OLCEMEZLER AYNI GUN ICINDE 2 DR GITTIM 2 SI DE FARKLI SOYLEDI HEMDE BARIZ FARKLA BENCE SAGLIKLI OLSUN DA ONDEN ARKADAN HIC FARKETMEZ masallah bebegine arkadasim nasil depo yapmis ordan besleniyormus? yanlis anlamis olmayasin doktoru2 hafta önde veya geride gidebilir bir bebekama anne karninda depo yaptigini hic duymadim vallahi özellikle söyleyen yani bu işin ben yemesem bile bebek kilo alırmış öyle dedi....hembebeğin geriden gitmeside iyi değil ayrıca.....çünkü tam gelişmemeiş oluyor o haa simdi anladimevett anne azda yese hic yemesede bebek beslenir anne karninda hayirlisi olsuninsaallah sagliklica kavusursun bebisine ultrasyondaki kilo isine inanmiyorum cunku dr ne derse 1 hafta hep kucuk gosteriyor Bizim oğlan içinde 1hafta önden gidiyo diyodu dr, sezeryanla beklenen tarihten 10gün önce doğum yaptım, 3550 gr doğdu.. Bizim dr 100 200gr arası yanıldı. 2-3 hafta önde gittiği için ekim'in dokuzundn itibaren hazırlıklıol beklenen doğum tarihim 30 ekimdi yani... ben aylarla aynı durumu yaşadım..artık iyice hazırlamıştık kendimizi erken doğuma..ama 13 gün kaldı hala tık yok..daha yeni yeni çocuk inmeye başlkadı..baştan önde gitse bile sonra yerini rahat bulmuş demekki çıkmak istemiyor Kızlar, benim kuzunun kilo yaklaşık 3600gr. kilosuna birşey demedi, yanılma ihtimali yüksekmiş ama kafa çapı hep 2 hafta öndeydi. Çatın dar değil ama iri kafalı bebek, etkili ıkınamazsan, doğum uzarsa bebeğin oksijensiz kalma ihtimali yüksek astım hastasıyım diyor. Allahım delireceğim. Normal doğum olsun diye delir dur aylarca, şimdi ben de sezeryana geçtim. Yarınki kontrolde göreceğiz son durumu. Yani kilo olarak önden geriden gidebilir, kemik ölçümlerine göre yapılan tespitler daha doğruymuş. 4kg geçti denen arkadaşımın bebeği 3450 doğdu. hayırlısı cnm sağlıcakla alırsın kucağına...... İnşallah canım . bebek olma ihtimali var zamanda beklenilen doğum tarihinden daha öncede beni heyecan.. diye yazmışsın. Aynı şeyi bana da söylediklerinde ben de heyecanlanmış hatta korkmuştum çok erken olmasa bari doğum diye. Şimdi de gelmiyor kuzucuk Medyumluk yapmasınlar, asabımı bozmasınlar benim Kimse bilemiyor bir bebeğin ne zaman geleceğini, boşuna kaygılanma. bnim ogluma dediler kilosunu cıktı hemde 2 hafta önde gidiyodu gelişimi kafa yapısı buyuktu bnim bebişin catıda dar olunca normal dogum imkanı olmadı sezeryana alındım bnde ALLAH IM BANA VERMİŞ OLDUGUN EMANETlerini BANA BAGISLA YA RABBİM dogumdan 2 gun önce kizlarima 2600 gram civarinda dediler3050 birisi digeride 3000 dogdu masaallahyani yanilma olabiliyor yinede hazırlıklı olmakta fayda var...tabi hayırlısı...... Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir. 1 Ventrikülomegali Nedir? Beyin içerisinde yer alan ventriküler, sistemde bulunan genişleme olarak ifade edilmektedir ventrikülomegali. 2 Görülme sıklığı nedir? Kimlerde Ventrikülomegali görülür? Yaklaşık olarak 1000 doğumda ile 2 oranında görülmektedir. Ventrikülomegali, erkek bebeklerde çok daha fazla rastlanmaktadır. 3 Ventrikülomegali Nedenlerietyoloji Nelerdir? Anne karnında gelişimine devam eden bebeğin enfeksiyon geçirmesiintrauterin enfeksiyon Genetik anormallikler kromozomal anomaliler X ile alakalı olan kalıtım Özel sendromların bulunması Tümörler Kanamalar. Görüldüğü gibi çok fazla sebebi bulunan Ventrikülomegalinin, anne karnında yalnızca teşhisi yapılabilmektedir. Ancak Ventrikülomegalinin sebebi, genellikle pek bilinememektedir. Tek taraflı veya iki taraflı olabilmektedir. Tek taraflı olan, çok az da olsa, daha iyi sonuçları bulunan vakalardır. Bir başka ayrım ise, hafif ve şiddetli görülen ayrımıdır. Hafif formlateral ventrikül genişliği yaklaşık olarak 10 mm ile 12 mm genişliğindedir. Çeşitli klinikler, burada sınırı 10 ile 15 mm arasında tutmakta ve 10 ile 12 mm’yi normal ölçüler arasında kabul edilmektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda da, bu neticeler daha da netlik kazanmıştır. Orta derece 15mm ile 20 mm arası Şiddetli form 20 mm ve üzeri 4 Tanı nasıl yapılır? Ventrikülomegali veya hidrosefali, hamilelik döneminde ultrason ile yapılan incelemeler sonucunda genellikle tanınmaktadır. MR magnetik rezonans tanıya destek olabilmektedir. Bu duruma neden olan şey, daha çok aquduktus kanalında bulunan doğumsal darlık ile alakalıdır. Bu darlık, bazı durumlarda CMV veya toksoplazma gibi enfeksiyonlara veya kafa içerisinde yer alan bir kitleye veya kafa içi kanama ile de alakalı olabilmektedir. Ventrikülomegaline 15 mm’den daha büyük rastlandığı zaman, ilk olarak ultrasonda izole görülse de, yani başka anomaliler görülmese dahi, ilerleyen zamanlarda diğer çeşitli anomaliler ile beraber geldiği görülmektedir. Nöral tüp defekti, Arnold-Chiari malformasyonu, corpus callosum agenezisi, araknoid kist, Dandy-Walker sendromu gibi 5 Tanının ardından yapılması gerekenler nelerdir? Ventrikülomegali izolemi? Tek taraflımı yoksa her iki tarafta da bulunuyor mu? Hafif, orta ve şiddetli mi? Bunun haricinde ek anomalinin bulunup bulunmaması? Enfeksiyon testleri Genetik araştırma testleri İhtiyaç duyulması hakinde fetal MR incelemesi 6 Ailenin bilgilendirilmesi Yapılan bütün araştırmalar neticesinde, aile ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilerek, var olan hamileliğin devamına veya hamileliğin sonlandırılması ile ilgili kesin bir neticeye varılır. 7 Ventrikülomegalinin Tekrarlama riski Nedir? Gerçekleştirilen araştırmalar neticesinde, kromozomal anormalliklerin teşhis edilmesi halinde, tekrarlama riski normal den daha çoktur. Ancak izole olması halinde ise, tekrarlama riski çok fazla olmaz. Bebeğinizde bu anomalinin varlığından söz edilmesi halinde, uzman bir perinatolog tarafından ayrıntılı ultrasonu yeniden yaptırmanız ve perinatoloğun fikrini almanız oldukça önemlidir. 8 Hamileliğin takibi nasıl yapılmalı? Ventrikülomegali veya hidrosefalinin teşhisi koyulduğu zaman, amniyosentez ile fetusun kromozomal incelemesi, ekokardiyografi ve ultrason ile ayrıntılı anomali taramasının muhakkak yapılması gerekmektedir. Ultrasonografi incelemesi sonucunda, ventrikülomegalinin beraberinde gelen başka anomalilerin bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Amniosentez hafif ventrikülomegalilerde dahi, yapılması tavsiye edilmektedir ve beraberinde gelen kromozomal genetik anormalliğin bulunup bulunmadığı araştırılır. Amniosentezde eşlik eden nöral tüp defekti varmı AFP, asetilkolinesteraz ile araştırılabilir, ayrıca enfeksiyon etkenleri de araştırılabilir. Hidrosefaliye neden olabilecek bir enfeksiyonun, hamilelik esnasında geçirilip geçirilmediği hakkında bilgi sahibi m olunmalıdır. Toxoplazma, CMV, suçiçeği, kızamıkçık, HSV gibi. Aralıklı ultrason kontrolleri ile ventrikülomegalide azalma veya artma olması takip altına alınmalıdır. Hafif ventrikülomegaliler, daha çok hamilelik döneminin son ayları içerisinde düzelirler. Anne karnında gelişmeye devam eden bebeğin, beyin yapısının daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesi amacı ile, bazı durumlarda MR a ihtiyaç duyulabilir. Ventrikülomegali saptanan hamileliklerde, hamileliğin devam etmesi veya sonlandırılması ile ilgili kararı ailenin vermesi gerekmektedir. Hamileliğin sonlandırılmaması halinde ve devam ederse aileye doğumun gerçekleştirilmesi ardından, bakım ve tedavi ile alakalı gerekli bilgiler verilir. Kafa çapının normal boyutlarda olması halinde ve başka bir gerekçe bulunmuyor ise, doğumun normal yollar ile gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Kafa çapının normal boyutlardan büyük olması halinde, doğum sezaryen olarak yapılır. Beyinde su toplanması anlamına gelen hidrosefali, genellikle çocuklarda ve 60 yaş üzeri kişilerde sıklıkla görülüyor. Her 500 çocuktan birinde ortaya çıkan sağlık sorununa; doğumsal anomaliler, erken doğuma bağlı beyin kanamaları, kafa travmaları, beyin tümörleri ve menenjit neden olabiliyor. Hastalık 2 ay ve üstü çocuklarda başın anormal büyümesi, baş ağrısı bulantı, kusma, çift görme, huzursuzluk, yürüme ve konuşmada gerileme ve nöbetler ile kendini gösteriyor. Medstar Antalya Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Selim Hacısalihoğlu, hidrosefali ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Beyinde sıvı toplanması kafa içi basınca yol açar Hidrosefali, beyin omurilik sıvısının dolanım yollarında tıkanıklık ya da beyin omurilik sıvısının yapımı ve emilimi arasındaki dengenin bozulmasına bağlı olarak gelişmektedir. Beyin odacıklarında genişleme ve artan kafa içi basıncına neden olur. Yenidoğanda, yaşına göre büyük ya da klinik muayenede artmaya devam eden baş çevresi, gergin ve kabarık bıngıldak, ayrılmış kafatası kemikleri, genişlemiş saçlı deri damarları beyinde su toplaması belirtileri arasında yer almaktadır. Yaşlılarda ise baş ağrısı, denge bozukluğu, idrar kaçırma ve bunama şikayetleri, beyin omurilik sıvısının emiliminin azalmasına bağlı meydana gelebilmektedir. Tedavide amaç kafa içi basıncını normale indirmek Hastalığın tanısında fizik ve nörolojik muayene ile birlikte US, BT, MRG gibi radyolojik inceleme de etkilidir. Hidrosefalinin esas tedavisi cerrahidir. Tedavide amaç kafa içi basıncına normale indirmek, beyin dokusu volümünü arttırarak zeka gelişiminin normal olmasını sağlamaktır. 5 ayı geçmiş çocuklarda bu hedefe ulaşmak daha zorlaştığı için tedavinin gecikmeden uygulanması çok önemlidir. Cerrahide uygulanacak şant işlemi ise kilodan düşük ve 36 haftadan erken doğmuş bebekler için enfeksiyon riski bakımından tercih edilmemektedir. Kafatasından küçük bir delikle tedavi gerçekleşiyor Şant işlemi beyinde oluşan sıvının drenaj hızını, kafa içi basıncını düzenleyen ve sabit tutmaya çalışan, aynı zamanda da bu sıvının geri akımını engelleyen bir tüp sistemidir. Genel anestezi altında ameliyatla yerleştirilir. Kafatasına küçük bir delik açılarak şantın ucu beyin içindeki beyin omurilik sıvısının bulunduğu odacığa yerleştirilir. Daha sonra baş, boyun ve karın cildinin altından geçen bir tünel açılarak, şantın diğer ucu bu sıvının rahatlıkla emileceği karın boşluğuna veya kalp boşluğuna yönlendirilir. Ameliyat sonrası düzenli kontrol gerekli Hastalığın tanısı anne karnında konulabilmektedir. Böyle durumlarda; bebeğin mümkün olduğunca erken dönemde dünyaya gelmesi sağlanarak işlemin de en erken dönemde yapılması amaçlanmaktadır. Hastaların çoğunda şant ihtiyacı ömür boyu devam edebilir. Şant ameliyatı sonrası düzenli ve sık aralıklarla kontrol muayenesi yapılması önemlidir. Ameliyat bölgesinde ve şant hattı boyunca; kızarıklık ve hassasiyet, huzursuzluk, bulantı ve kusma, baş ağrısı, çift görme, ateş, karın ağrısı, havale geçirme durumunda mutlaka gecikmeden doktora başvurulmalıdır. Bebekler için baş çevresindeki gelişme, boy ve kilo gelişimi kadar önemli bir unsurdur. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Serkan Oral, baş çevresi ölçüsünün, bebeğin boy ve kilosundan daha önemli olduğunu çevresindeki büyüme bebeğin beyin gelişimi açısından oldukça önemlidir. Gelişimin normal değerlerin altında kalması beyin gelişiminin olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Bu yüzden zaman zaman bu ölçümün yapılması gerekir. İlk altı ayda her ay, 18 aya kadar belli aralıklarla baş çevresi ölçümü yapılmalıdır. Bıngıldağın erken dönemde kapanması, baş çevresinin gelişimini etkileyebilir. Bıngıldak normalde 18 ayda kapandığından, bu süreç oldukça önemlidir. Baş çevresi ölçümü evde yapıldığı kadar, sağlık ocaklarında ve çocuk doktorundaki muayene sırasında ölçülebilir. Doğru bir ölçüm için, başın arka çıkıntısından ve ön taraftan kaş üstünden geçerek bir ölçüm yapılmalıdır. Bebeklerin baş çevresinin büyüklüğü kalıtımsal özelliklere bağlı olduğundan, diğer bebeklerle bir kıyaslama yapılmamalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken değerlerin normalin altında ya da üzerinde bir büyüklük elde edilmemesidir. Bebeğin yaşının baş çevresiyle orantılı olmalıdır. Bu nedenle aileler bebeklerinde gelişimi takip ederken, baş çevresi ölçümüne önem vermelidir. Bunun bebeklerinin beyin gelişiminde önemli olduğunu unutmamaları baş çevresi değeri neden önemlidir?Bebekte kilo ve boy ölçümü genel sağlık üzerinde bilgiler elde edilmesini sağlarken, baş çevresi beynin fonksiyonlarının değerlendirilmesi hakkında önemli ipuçları verir. Beyin fonksiyonlarında olan bozukluklarda, baş çevresi ölçümü anormal değerlerde olmaktadır. Bebeklerde boy ve kilo değerlerinde olduğu gibi, baş çevresinin ölçümünün de bir eğrisi olur. Yapılan ölçümlere göre, bu eğride bir değerlendirme yapılır. Bu sayede bebeğin baş çevresinin küçük ya da büyük olduğu belirlenebilir. Baş çevresi değeri büyük olduğunda makrosefali, küçük olduğunda mikrosefali durumu söz konusu olur. Yapılan ölçümlerde bu kolay bir şekilde doğumdaki baş çevresi nasıldır?Baş çevresi bebeğin beyin gelişiminin en önemli göstergesi olarak kabul edilir. Doğumda bebeğin başının boyuna oranı ¼ kadardır. Baş çevresinde olan artış doğum öncesindeki dönemde ve doğumun arkasındaki ilk aylarda daha hızlı olur. Ortalama olarak doğumdaki baş çevresi 35 cm yapılan baş çevresi ölçümündeki her değer sorun olarak algılanır mı?Bebekte baş çevresindeki büyüklük tek başına sorun olarak değerlendirilmez. Burada bebekte olan öykü çok önemlidir. Bebeğin anne ve babasının baş çevresi ölçümü, ailedeki diğer kişilerin baş çevresi ölçümü gibi değerlendirmelerin dışında, annenin doğuma kadar gördüğü tedaviler, bebeğin kuvözde kalıp kalmadığı gibi etkenler hakkında gerekli bilgiler alınır. Bebeğin baş çevresi ölçümünün boyu ve kilosuyla oranı değerlendirilir. Mikrosefali ya da makrosefali tespit edilen bebeğin, iyice muayene edilmesiyle birlikte, diğer bulgular muayenesi sırasında neler araştırılır?Başın genel görünümü Bebeğin yapılan muayenesinde baş çevresinin ölçülmesi sırasında, başın genel görüntüsü değerlendirilir. Bebek oturtularak baş şeklindeki anormallikler bulunan lekeler Muayene sırasında bebek çırılçıplak soyulur ve cildinde olan tüm lekeler incelenir. Lekelerin koyu ve açık olması bu konuda önem taşımaktadır. Cafe au lait’ adı verilen koyu kahve renginde olan lekeler sayı bakımından normal sınırların üzerinde olursa, bebekte nörofibromatozis hastalığını düşündürecek bulgular olarak dibi muayenesi Baş çevresi ölçümünde normalin dışında bir değer tespit edilmiş olan bebeğe, göz dibi muayenesi yapılmaktadır. Bu bölgede saptanacak bir anormallik halinde, baş çevresi için daha ileri tetkikler yapılması muayenesi Bebeğin muayenesi sırasında zayıflık ve güçsüzlük olması halinde, bu durum beyin fonksiyonlarının değerlendirilmesi açısından bir ipucu olarak muayenesinde istenen tetkikler nelerdir?Ultrasonografi Bebekte bıngıldak kapanmaz ve olması gerekenden daha büyükse ultrasonografiyle bazı sonuçlara tomografi Bebekte ultrasonografi yapılamadığında, bu tetkikten faydalanılabilir. Tetkikle karıncık boyutlarıyla, beyin zarı altındaki sıvı birikimleri kesin olarak Bu tetkik teşhis koyulmasında zorluk yaşanan durumlarda ve beyin dokusunda olan nadir hastalıkların tespitinde son derece tetkikler sırasında bebeğin anestezi almasına gerek olmamaktadır. Bebekte yapılacak tetkiklerde öncelik ultrasonografi makrosefali teşhisi koyulursaBaş çevresinin büyüklüğü tespit edildiğinde, yapılacak görüntüleme tetkikleriyle bir patoloji belirlenirse bebeğin beyin cerrahına yönlendirilmesi gerekir. Bu tetkiklerde normal değerler saptanırsa bebeğin gelişimi takibe alınır. Beyin içinde biriken sıvı nedeniyle baş çevresi büyüklüğü olduğu belirlenirse bu beyin cerrahı tarafından boşaltılır. Bunu yapmak için karın boşluğu içine yerleştirilen kanül yardımıyla beyin dokusunun basınç altında kalmasına engel olunur. Ancak genellikle baş çevresi büyüklüğü bu sıvıdan dolayı oluşmaz. Beyin dokusundaki büyüklük bebekte makrosefali oluşturur. Ailede genellikle bu sorun vardır. Bu durumda müdahaleye gerek olmadan bebeğin gelişimi izlenir. Bebeklerde makrosefali olgusuna gelişme geriliği eklenirse, bu durumda bebeğin nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi teşhisi nasıl koyulur?Bebekte mikrosefali teşhisi yapılırsa bunun da kalıtımsal olduğu düşünülebilir. Buradaki en önemli şey, baş çevresi ölçümündeki sapmanın değerlendirilmesi ve miktarının ne olduğudur. Normal değerin 3 üzerinde olan sapmalarda, beyin fonksiyonlarında bozulma izlenebilir. Beyinde yavaş büyüme olurken, fonksiyonlarında bozulmalar olabilir. Fonksiyonlarında yavaş bir gelişme görülür. Bebekte bıngıldak daha erken dönemde kapanma gösterir. Bu durumda cerrahi müdahale yapılmış olsa bile, beyin fonksiyonlarının kazanılması oldukça güç bir hale gelir. Anne karnında başlayan beyin gelişimi, doğumdan sonra hızla devam ediyor. Bebeklerde anne babalar tarafından fark edilmesi güç olan ve sık görülebilen beyin içinde su toplanması ya da kafatasının zamanından önce kapanması ise beyin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Anne karnındaki dönemden itibaren bebeğin baş çevresinin ölçülmesi yaşanabilecek sorunlara erken müdahale şansı verebiliyor. Memorial Şişli/Ataşehir Hastaneleri Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, bebeklerde beyin sağlığını ilgilendiren rahatsızlıklardan hidrosefali ve kraniosinostoz hakkında bilgi verdi. BEBEĞİNİZİN KAFASI NORMALDEN BÜYÜKSE… Beyin, kafatasında beyin omurilik sıvısının içinde bulunmaktadır. Beynin beslenmesine, atıkların taşınmasına, basınç değişikliklerinin düzenlenmesine ve dışarıdan gelebilecek darbelere karşı koruma özelliği olan beyin omurilik sıvısı çeşitli nedenlerle artış gösterebilmektedir. Hidrosefali yani kafa içindeki su birikmesinin kritik boyutlara ulaşması; beynin büyümesini ve gelişmesini engelleyebilmektedir. Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte; Başın normalden fazla büyümesi Kafa derisinin incelmesi ve kafadaki damarların belirginleşmesi Kusma Huzursuzluk Gözlerin aşağıya kayması Nöbetler Yürüme veya konuşmada gerileme hidrosefalinin en sık rastlanan belirtileri arasındadır. TEDAVİYİ GECİKTİRMEYİN Hidrosefalinin tedavisi endoskopik yöntemlerle veya şant yerleştirilerek yapılmaktadır. Endoskopik yöntemlerin başarılı olup olmayacağı görüntüleme tetkiklerinden elde edilen sonuçlarla öngörülebilmektedir. Endoskopik müdahalenin uygulanamadığı durumlarda şant tedavisi tercih edilmektedir. Hastada ömür boyu takılı kalan şant, beyin içinde biriken fazla sıvının vücudun farklı bölgelerine aktarılmasını sağlamaktadır. Bazı durumlarda şant tıkanabildiği için değiştirmek gerekebilmektedir. 1 saat gibi kısa bir sürede gerçekleştirilen şant takma işlemiyle bebeğin beyin gelişimine imkan verilmektedir. BEBEĞİNİZİN BINGILDAĞINI HAFİFÇE KONTROL EDİN Baş çevresinin aşırı büyümesi gibi büyümemesi de sorun yaratabilmektedir. Erken kemikleşme sonucu kafatasının beklenenden önce kapanması beynin baskı altında kalmasına neden olmaktadır. Kraniosinostoz olarak adlandırılan bu durumda halk arasında bıngıldak olarak tanımlanan fontanel kapanarak şekil bozukluğuna yol açmaktadır. Kafatasının içinde hapsolan beynin büyümesi alın ya da kafatasının arkası gibi birleşmenin olduğu yerde kabarıklık meydana getirmektedir. Ebeveynlerin başın üst kısmında bıngıldak olarak bilinen bölgeye parmaklarını koyarak beynin atımını takip etmeleri kafatasının erken kapanıp kapanmadığını erken teşhis etmek bakımından önemlidir. BEBEĞİNİZİN BAŞ ÇEVRESİNİ ÖLÇMEYİ İHMAL ETMEYİN Anne karnında başlayan bebeğin baş çevresinin ölçümü doğumdan sonra da her ay aksatılmadan yapılmalıdır. Baş çevresinde olması gerekenden fazla büyüme ya da büyümeme durumunda hemen bir uzmana başvurulmalıdır. Kafatasının beklenenden önce kapanması durumunda radyolojik görüntülemelerle kafatasını ve beynin durumu kontrol edilmektedir. Sinir sistemi, beyin ve omuriliğin mahremiyetini bozacak bir kapanma varlığı ile beynin üstünde kemik olmadığı durumlarda bebeğin beyin gelişimini korumak için cerrahi işlemle birleşen kemikler açılmaktadır. Beyin gelişiminde sorun yaşamamak için bu işlemin zaman kaybedilmeden yapılması hayati önem taşımaktadır. Cerrahi işlemde bebeğin kilosu önemli olduğu için gerekli haller dışında ameliyatlarda genellikle 5 ya da 6. ay tercih edilmektedir. ÇOCUĞUNUZU SÜREKLİ AYNI POZİSYONDA YATIRMAYIN Kraniosinostoz 9-10. ayda başlamışsa, beyin rahat, şekil bozukluğu da fazla yoksa cerrahi işleme başvurmadan bekleyerek gözlemlemek olumlu sonuçlar verebilmektedir. Bebek 13-14. aya ulaştığında bir miktar şekil bozukluğundan başka bir sorun görülmüyorsa bu süreç müdahale gerektirmeden tamamlanabilmektedir. Erken kraniosinostoz tablolarında çocuğun yatış pozisyonuyla beyni şekillendirme imkanı da bulunmaktadır. Bebeklerin kemikleri çok elastik olduğundan, devamlı aynı pozisyonda yatırılması halinde yatış yönünde çöküntü oluşabileceği unutulmamalıdır. Beyin sıkışıklıktan dolayı bir baskı altında değilse ilerlememiş kraniosinostoz vakalarında kask yöntemiyle de şekil bozuklukları giderilebilmektedir. KONTROLLER ANNE KARNINDA BAŞLIYOR Hidrosefali ya da kapanma defekti varlığı, bebek henüz doğmadan, anne karnında yapılan intrauterin ultrasonografik incelemeler ve testlerle saptanabilmektedir. Bu tür bir riskin varlığında müdahale için doğum beklenmektedir. Bebeğin dünyaya gelmesinin ardından yapılan muayeneyle defektin ne kadar hayati olduğu konusunda fikir sahibi olunduktan sonra tedavi şekillenmektedir.

anne karnında bebeğin kafa çapı